Abraham Lincoln Suikastý
Amerika Birleþik Devletlerinin 16. Cumhurbaþkaný Abraham Lincoln'ün çocukluðu yoksulluk içinde geçmiþ, doðru dürüst okula bile gidememiþti. Küçük yaþta babasýyla birlikte ormanlarda kereste biçmiþ, nehir gemilerinde çalýþmýþ, bir kürk tüccarýnýn kâtipliðini yapmýþtý. 1818 yýlýnda, Ýndiana'yý kasýp kavuran bir salgýn hastalýk sýrasýnda, baba-oðul bütün bir sonbahar mevsimi boyunca tabut yapýp sattýlar!..
Böylesine yoksulluk içinde geçen çocukluk ve gençlik günleri, Abraham Lincoln'ün kendi kendini yetiþtirip 1834'te avukat, 1860'ta da A.B.D. Cumhurbaþkaný olmasýný engelleyemedi.
Köleliðe karþýydý Lincoln. Yetiþme biçiminin onun bu düþünüþünde büyük etkisi olmuþtu. Beyaz Amerikalýnýn zencilere uyguladýðý insanlýk dýþý tutum, Abraham Lincoln'ün üzerinde çocukluðundan beri derin izler býrakmýþtý. Cumhurbaþkaný seçilmeden önce, köleliði kaldýrmanýn çok zor olduðunu biliyor, hiç olmazsa daha da yayýlmasýný önlemeyi düþünüyordu.
Abraham Lincoln'ün cumhurbaþkanlýðýna seçilmesi. Güney Eyaletlerinde ayaklanmanýn baþlamasý için sanki bir iþaret oldu. 1861 þubatýnda, Güney Carolina ve onu izleyen 10 eyalet Birleþik Devletlerden ayrýlarak aralarýnda bir Konfederasyon kurdular. Baþkenti Richmond olan bu devletin anayasasýnda þöyle bir madde yer alýyordu :
"Zenci, beyaz insanla hiç bir zaman eþit haklara sahip olamaz, kölelik, yani beyaz ýrka boyun eðmek; zencinin olaðan bir durumudur..."
Öte yandan Abraham Lincoln, 4 mart 1861'de verdiði bir söylevle :
"Hiç bir eyaletin, öbürlerinin onayý olmadan Birlik'ten ayrýlamayacaðýný.." ileri sürüyordu.
Güneylilerin buna verdikleri karþýlýk, 12 Eylül 1861'de Charleston limanýndaki Sumter kalesini topa tutmak biçiminde oldu. Bu iç savaþ demekti.
Dört yýl süren iç savaþýn sonlarýna doðru. Cumhurbaþkanlýðý süresi dolduðundan, yapýlan seçimlerde yeniden adaylýðýný koydu ve kazandý. Abraham Lincoln bu haberi soðukkanlýlýkla karþýlamýþ ve:
"Amerikan halký, dereden geçerken at deðiþtirmenin doðru olmadýðýna inandýðý için, seçimlere katýldým..." demiþti.
14 mart 1865'te, ikinci defa Beyaz Saray'a giderken Baþkan Lincoln halka verdiði demeçte þöyle diyordu :
"Hiç kimseye karþý kin beslemeden, Tanrý'nýn bize doðru yolu göstermek için verdiði güce dayanarak, yaralarý sarmaya, savaþýn güçlüklerini yüklenenlerin dul eþleriyle yetimlerini düþünmeye ve giriþtiðimiz bu iþi tamamlamaya çalýþalým ki; kendi aramýzda ve dünya uluslarýyla barýþý gerçekleþtirebilelim..."
Lincoln'ün bu konuþmasýndan bir ay sonra, 9 Nisan 1865'te Güney ordularý komutaný General Lee, Appomotox þehrinde kýlýcýný Birleþik Devletler baþkomutaný General Grant'a teslim ediyordu... 13 Nisan perþembe günü de Washington, Güney'in teslim olmasýný kutlamak için baþtan aþaðý donanmýþtý.
14 Nisan 1865 cuma gününü Beyaz Saray'da çalýþmakla geçiren Abraham Lincoln, akþam biraz eðlenebilmek için, Ford Tiyatrosunda, sahnenin hemen yanýndaki locada "Amerikalý Yeðenimiz" adlý oyunu seyrediyordu. Locada Lincoln'-den baþka Clara Harris adýnda bir bayan konuðu ve koruyucusu binbaþý Rathbone bulunuyordu. Bu sýrada tiyatronun oyuncularýndan John Wilkes Booth, locanýn önüne gelmiþ, günlerdir inceden inceye hazýrlanan planý uygulamaya baþlamýþtý.
Booth, aþýrý bir Güneyliydi. Dolayýsýyla Abraham Lincoln'ün amansýz düþmanýydý. Birkaç hafta önce Cumhurbaþkanýnýn tiyatroya geleceðini öðrenince, hazýrlýklarýna hýz vermiþ, oyunu tekrar tekrar seyretmiþ, halkýn özellikle hangi sahneye güldüðüne dikkat etmiþti. Daha sonra Lincoln'ün oturacaðý locanýn kapýsýnda, içeriyi görebilmesine yardým edecek küçük bir delik açmýþtý!..
Suç ortaklarýyla da görüþerek, sonunda her þeyin hazýr olduðunu bildirdi. O gece tiyatroya giderken þöyle diyordu:
"Sahneden ayrýldýðým zaman, Amerika'nýn en ünlü adamý olacaðým!."
Booth, locanýn önüne gelince, küçük delikten içeri baktý. Lincoln ve yanýndakiler kendilerini oyuna kaptýrmýþlardý. Halkýn en çok güldüðü bölüme gelindiðinde, kapýyý açarak locaya girdi. Seyircilerin kahkahalarýný bastýran bir patlama sesi duyuldu ve Abraham Lincoln'ün baþý göðsüne düþtü!.. Binbaþý, bundan sonra kendini toplayýp suikastçýnýn üzerine atýldýysa da, Booth bu sefer de býçaðýný kullanarak onu yere serdi ve locadan sahneye atlayarak, ne olduðunu anlayamayan halkýn þaþkýn bakýþlarý arasýnda arka kapýdan kaçtý..
Ayný gece Dýþiþleri Bakaný Sward, evinde dev yapýlý bir adamýn saldýrýsýna uðruyordu. Adam, Sward'ý boðarken, karýsýnýn, oðlunun ve hizmetçisinin yetiþmesi üzerine kaçmak zorunda kaldý. Yine o gece, baþka bir ziyaretçi, Baþkan Yardýmcýsý Johnson'ýn evi önünde dolaþýyordu. Fakat içeriye girmeye cesaret edemedi.
Bir gece içinde Amerika Birleþik Devletleri'ni yöneten üç kiþi yok edilmek istenmiþ, fakat ancak Booth suikast planýný gerçekleþtirebilmiþti. Aðýr yaralanan Lincoln, ertesi gün öldü.
Washington'dan kaçmayý baþaran Booth, günlerce sonra izi bulunarak, bir çiftlikte sarýldý. Yanýnda bulunan suç ortaklarýndan biri teslim oldu, Booth ise intihar etti. Böylece katil, ancak 96 yýl sonra bir rastlantý sonucu ortaya çýkacak sýrrýný da mezara götürmüþtü. Yakalanan öteki suikastçýlar da askeri mahkemede yargýlandýktan sonra asýldýlar. Bunlarýn bir tanesi de kadýndý!..
1961 yýlýnda Philadelphia'da eski kitap satan dükkânlardan birinde bulunan askerlikle ilgili kitabýn içindeki þifreli mesaj, Lincoln'a yapýlan suikastýn karanlýkta kalmýþ noktalarýný aydýnlýða kavuþturdu. Doksan altý yýl bir kýyýda unutulup kalan kitap, uzmanlarca incelenince, mesajýn uydurma olmadýðý ve 1868'de sayfalar arasýna yazýldýðý kabul edildi.
Aceleyle yazýldýðý anlaþýlan cümleler, Abraham Lincoln'ün hükümetinde Savunma Bakaný olan Edwin M. Stanton’ýn gizli güvenlik þefi Tuðgeneral C. Baker'a aitti. Baker da 1868 yýlýnda esrarlý bir biçimde, bazýlarýna göre arsenikle öldürülmüþ, bu satýrlarý da ölümünden beþ ay önce kitabýn içine yazmýþtý.
General yazýsýnda, üç kere öldürülmek istendiðini, sürekli olarak izlendiðini belirtiyor ve þu cümleyi kullanýyordu:
"Yeni Roma'da üç adam yürüyordu; biri Yahuda (Hz. Ýsa'yý ele verip onun çarmýha gerilmesine sebep olan on iki Havari'den biri) ikincisi Brütüs ve bir de casus... Casus bendim; C. Baker. Yahuda, vurulan adam ölmek üzereyken, onun yanýna giderek aslýnda nefret ettiði adama saygý gösterisinde bulundu. Adam ölünce de þöyle dedi: "Þimdi tarih ona, ulus bana sahip.."
Bu þifreli yazý, Lincoln'ü öldürten adamýn Savunma Bakaný Edwin M. Stanton olduðunu ortaya çýkarýyordu. Yazýda sözü edilen Yeni Roma: Washington, Yahuda: Stanton, Brütüs: oyuncu Brooth ve casus da kendisinin belirttiði gibi General Baker'dý... Gerçekten de Savunma Bakaný Stanton, Lincoln ölmek üzereyken, yataðýnýn baþucundaydý. Ve öldüðünde :
"O artýk tarihin malý oldu..." demiþti.
Þifre, bu cümleyi tamamlýyor ve Bakan’ýn amacýný açýklýyordu. Ayný gece içinde Lincoln'la birlikte yardýmcýsý Johnson ve Dýþiþleri Bakaný Sward'ýn öldürülmesi, Stanton'un Birleþik Devletlerin bir numaralý adamý olmasýný saðlayacaktý.
Lincoln’ün oðlu Todd, 1926 yýlýnda ölmeden az önce bir dostuna, babasýnýn evraký arasýnda bulunan bazý belgeleri kimseye göstermeden yaktýðýný söylemiþ ve nedeni sorulduðunda:
"Belgelerden, babamýn yardýmcýlarýndan birinin ona ihanet ettiði anlaþýlýyordu. Bu yüzden bu belgelerin ortadan kaldýrýlmasýnýn doðru olacaðýný düþündüm." karþýlýðýný vermiþti...
Ömür Dediðin Üç Gündür,
Dün Geldi Geçti, Yarýn Meçhuldür,
O Halde Ömür Dediðin Bir Gündür,
O Da Bugündür
...
Þu anda 1 üyemiz bu konuya göz atýyor. (0 kayýtlý üye ve 1 misafir.)
Bu Konuyu Paylaþýn !