fetvacý seremet

Çanakkale’de savaþan askerlerin psikolojik ve sosyal durumu nasýldý? 27. Alay, 3. Taburun takým komutanlarýndan Asteðmen Mucip Kemalyeri, aný defterinde anlatýyor:
“Bugün, Tabur Komutanýmýz Yüzbaþý Halis Bey, bölük ve takým komutanlarýný topladý, kolordunun hazýrladýðý savunma planýný açýkladý. Alay komutanýmýzýn emrini okudu. Kendi de bazý öðütlerde bulundu. Hepimize sevgiyle bakarak, ’Size fazla bir þey söylemeye gerek yok’ dedi; ’Asker bugünkü ruhu korusun, yeter!’
O ruhu kazandýrmak için çok çalýþmýþtýk.
Köylü, askere düzgün yürümeyi, hele koþmayý bilmeden geliyor. Görünüþleri hiç güven vermiyor. Okuma yazma bilen yok. Þaþýlacak kadar bilgisizler. Çünkü devlet bu talihsizleri ancak askere ihtiyacý olunca hatýrlýyor.
Biz yalnýz bedenlerini deðil ruhlarýný ve beyinlerini de çalýþtýrdýk. Kafalarý hurafe doluydu. Dinimizin güzel kurallarýný açýklayarak kafalarýný hurafelerden temizledik. Milletimizin büyüklüðünü, tarihimizin zenginliðini anlattýk. Çoðu, vatan, Türkiye, millet, sancak, baðýmsýzlýk gibi sözcükleri ilk defa duydu, ne olduklarýný öðrendi. Günümüz kurallarýna göre savaþmayý da öðrettik.
Anadolu çocuklarýna karavana çok yarýyor.
O gösteriþsiz, yoksul, hasta gibi duran köylüler doðruldular, dikildiler, kývraklaþtýlar, hýzlandýlar. Demir gibi imanlarý ile yeni kazandýklarý milli duygu kaynaþtý, bilgiyle birleþti, yenilmez, yýlmaz bir ruh yarattý. Þimdi askerin öyle babayiðit, öyle kendinden emin, öyle farklý bir duruþu var ki hepimiz iftihar ediyoruz. Tatbikatlarda bir tepeden öbür tepeye rüzgar gibi koþtuklarýný görmek insaný heyecanlandýrýyor.
Evelallah sömürgecileri yeneceðiz.”
Savaþ henüz baþlamamýþtýr. 19. Tümen Komutaný, Yarbay Mustafa Kemal, çýkarma yapýlmasý muhtemel bölgeleri gezmektedir. 26. Alay Komutaný Kadri Bey ile Seddülbahir’e indi, çevreyi inceledi, gereken talimatlarý verdi. Oradan Kabatepe’ye geldi. Burada, 27’nci Alay’ýn 3. Taburu vardý. Alay Komutaný Yarbay Þefik Aker ve Tabur KomutanýYüzbaþý Halis Ataksor ile Kabatepe’ye çýkarak çevreyi seyretti.
Öðle yemeðini tabur subaylarý ile yedi. Yemeðin sonunda kýsa bir konuþma yaparak dedi ki:
“Uzun zamandýr bizi ’hasta adam’ diye niteliyorlar. Gerçekten hastaydýk. Balkan Savaþý, aðýr hasta olduðumuzu ispatlamýþtýr. Savaþtan koma halinde çýktýk. Denilebilir ki birçoklarý, yaþama kabiliyetimiz kalmadýðýný düþündü. Ama bakýnýz, kýsa zamanda toparlandýk., kendimize geldik. Yeni bir savaþa bile hazýrýz. Bunun anlamý ne? Milletimizin tarihine bakýnca þunu görüyoruz: Birçok engele, soruna, felakete raðmen, hiç bitmeyen, tükenmeyen, kendiliðinden çoðalan bir yaþama kabiliyetimiz var. Devlet yenilse bile millet yenilmiyor. Milletimizin yaþama kabiliyetine güvenin! Bu güven, en ümitsiz anda bile size güç verecektir.”

* * *


Bugün de sömürgecileri yeneceðiz evelallah! Fakat, milletin zihnine yerleþtirilen hurafeleri yok etmek ve herkesi Çanakkale diriliþi gibi milli hedeflerde buluþturmak kaydýyla!
alýntýdýr