OTV ( ORTALAMA TÜRK VATANDAÞI )

Baþbakan Tayyip Erdoðan, Newsweek Dergisi muhabiri Owen Matthews’e konuþmuþ; “Batý’da AKP, her zaman ’kökleri Ýslam’da olan’ bir parti olarak gösteriliyor. Bu doðru deðil. AKP, sadece dindar insanlar için bir parti deðil, biz ortalama Türk’ün partisiyiz.”

Gözümüz aydýn olsun. Türk Dil Kurumu Baþbakanýmýz ile gurur duysun. Sayesinde güzel dilimiz yeni bir deyim kazandý; Ortalama Türk.
Baþbakan dilimize katký yaparsa, Moliere’in ünlü eserindeki cimri gibi yýllardýr nesir konuþup yazan biri olarak, ben de bir kýsaltma yaratýp dilimize karþý üstüme düþen yurttaþlýk hizmetimi yapýyorum. Bundan sonra ortalama Türk vatandaþý yerine OTV diyeceðiz. Güzel deðil mi? Her ne kadar Devlet bankalarýnýn paralarýyla milli damadýn patronuna alýnan ATV’ yi ve vatandaþý týrtýklamanýn en kestirme yollarýndan olan ÖTV (Özel tüketim vergisi) ile devletin, daha doðrusu Unakýtan bakanýmýzýn her zaman cebimize uzanan eli olan KDV yi çaðrýþtýrýyorsa da OTV kýsaltmasý okuyup yazarken bizlere kolaylýk saðlayacak bir kýsaltma olarak tarafýmdan dilimize armaðan edilmiþtir.

Pekâlâ, ortalama Türk vatandaþý, yani kýsaca OTV kimdir, neyin nesidir, kimin fesidir? Bu soruya birlikte bir göz atalým:
OTV, üniversite çaðýna gelinceye kadar birçok test sýnavýndan geçerek kafalarý testiye dönen gençlerimizdir. Küffarýn kalesine hücum eden atalarý gibi her yýl bir buçuk milyon gençten oluþan bir ordu üniversite denilen ve ekmek kapýsýna giden yolun baþýndaki ilk engel olarak bilinen kaleye hücum eder. Bunlarýn en çok beþte biri kalenin mazgallarýný aþýp kendilerini içeriye atabilirler, geri kalan bir milyonu aþkýn OTV genç yiðit telef olur. Eðer 4–5 yýl sonra okulu bitirebilirlerse onlarýn da yüzde seksen doksaný asgari ücretli bir iþ ararken helak olup giderler.
OTV, yýlýn onbir ayý yarý aç yarý tok idare edip, onbir ayýn sultaný Ramazanda iftar çadýrlarýnda karnýný doyuran ve karný doyunca da Allahla birlikte baþýndaki “ Hökumata” dua eden insanlarýmýzdýr.
OTV, Ampul partisinin Vali ve Emniyet Müdürünce meydanlarda sopaya çekilen, parfüm olarak da üzerine bedava biber gazý sýkýlan, ancak seçimlerde “Hökumattýr, sever de döver de “ diyerek gene de ampulün üzerine evet mührünü basan emekçidir.
OTV, kýþlýk yakacak kömürü, yiyecek bulguru, nohudu, pirinci, yaðý ve çayý þekeriyle erzak paketi ayaðýna getirilen gecekondu ve varoþ sakinidir.
OTV saatlerce randevu ve muayene kuyruðunda beklese de hastaneye yeþil kartýyla giden milyonlardýr.
OTV, kalkýp geldiði köyünden sonra göçüp vardýðý büyük kentlerde yerleþip tutunmaya çalýþan ve (varsa) kazancý ancak sabah kahvaltýsýnda bir bardak çayla birkaç tane zeytine, akþama da bir tas çorbaya yeteceði için kitap, sinema, tiyatrodan yani kültürden hiç mi hiç yararlanamayan insanlarýmýzdýr.
Anasýnýn yastýðý altýndan çýkan üç beþ altýný çok iyi deðerlendirerek Amerika’da villa ve otel sahibi olanlarla, oðlunun düðününde takýlan takýlarý borç alarak ticarete atýlýp köþe olanlar ve onlarýn kendi parasýyla ya da dost iþadamlarýnýn verdiði burslarla yurt dýþýnda okuyan türbanlý ya da türbansýz kýzlarý ve oðullarý OTV kapsamýna girmezler.



Elbette 15 yaþýnda þirket kurup çekirdekten köþe tutmaya baþlayanlar ve babalarýnýn onlara gemi aldýklarý arkalarý ÇOK YÜKSEK RAKIMLI TEPELERE dayalý delikanlýlarýmýz da OTV kapsamý dýþýnda sayýlýrlar.


Kýsacasý OTV, yaþadýðý ülkede dünyaya OT gelip saman giden bahtsýz Türk vatandaþýdýr.

Alýntý!