Ýslam Düþünürlerinin Konuya Yaklaþýmlarý
Ýslam Düþünürlerinin Astral Seyahat Hakkýndaki Düþünceleri
Mevlana Celaleddin Rûmî, rûhun uykuda bedenden ayrýldýðýný söyler ve Mesnevi'sinde bu düþüncesini þöyle belirtir: "Cân; atlarýnýzý eðersiz koyar. Bu sýr, ölümün kardeþidir, sýrrýdýr. Ama gündüzün geri gelmesi için ayaklarýný uzun bir baðla baðlar. Cân, boþlukta astar gibi gizlidir; bedense yorgan altýnda döner durur. Sen, bedensiz bir bedene sahipsin."
Ýbn-i Sina, insanýn ruhla bedenden oluþtuðunu belirtir ve þöyle der: "Beden, nefsin çalýþmasýna uygun bir hale gelince; rûh, bedene gönderilir, istenirse bedenden ayrýlýr. Tamamen ayrýlýnca bir daha yok olmaz."
Tasavvûfî çalýþmalarda ruh ve beden iliþkisinin üzerinde özellikle durulur. Mesnevî'nin birçok yerinde, Ahmed Eflâkî'nin "Ariflerin Menkýbeleri" adlý eserinde ve sayýsýz evliyâ, ermiþ ve veli öykülerinde; rûhun gerek istenildiði zaman, gerekse istemeden bedenden ayrýlabildiði anlatýlmýþtýr. Genellikle bu olay, keramet ve mucize olarak nitelendirilir. Þeyh Bedrettin, "Vâridât" adlý eserinde bunu açýkça anlatýr:
"Bâzen kendimi latifleþmiþ hissederim. Fizik bedenim, o varlýðýn bir kopyasýdýr. Bu lâtif varlýk, beden þeklinde görülür. Týpký buharýn yoðunlaþmadan evvel görülememesi gibi, buhar yosunlanýnca bulut olur, görülür."
Örnekleri çoðaltmak mümkün... Ancak konuyu çok uzatmamak için birkaç örnekle yetiniyoruz...
Çoðu arkadaþýmýz astral seyehatý vb. farklý boyutlara çekiyor dinle karþý karþýya getiriyor.
Þu an 1 kullanýcý var. (0 üye ve 1 konuk)