Troçki Suikastý

1940 yýlýnýn 25 Mayýs sabahýnda, Meksika'nýn baþkenti Mexico'da ortalýk daha yarý karanlýkken, Gizli Polis Þefi Albay Sanchez Salazar aldýðý bir haber üzerine, apar topar arabasýna binmiþ Morelos caddesine doðru yol almaya baþlamýþtý. Telefonla kendisine, Leon Troçki'ye suikast yapýldýðý haberi verilmiþti!..

Albay Salazar, otomobilinin camlarýndan ýssýz sokaklarý seyrederken, Rus Devrimi'nin ünlü kiþilerinden Leon Davidoviç Troçki'nin, Meksika'ya geliþinden beri geçen olaylarý kafasýndan geçiriyordu. Troçki ve yanýndakiler gelmeden önce, onu böyle gece yarýsý sokaða düþürecek olaylar öylesine az olurdu ki... Ama bu Ruslar geleli beri, baþkent Mexico'da çok þey deðiþmiþti.

Troçki'nin, Morelos caddesi üzerindeki evi, þehrin dýþýndaydý. Evi dýþardan görenler, eski çaðlardan kalma bir þato olduðu yargýsýna kolayca varabilirlerdi. Troçki ve yakýnlarý, evi satýn aldýktan sonra, onu tam bir kale durumuna getirmiþlerdi. Alçak bahçe duvarlarý yükseltilmiþ, kapýya kurþun iþlemez kalýn bir zýrh geçirilmiþ, üstelik her yana alarm zilleri takýlmýþtý.

Mexico halký, bu güvenlik tedbirlerini çoðu zaman alaya alýyor, "Don Leon" dedikleri Troçki'ye ölüm korkusunun yerleþtiðini söylüyordu. Ýþin doðrusunda, Gizli Polis Þefi Salazar da, halktan ayrý düþünmüyordu bu konuda...

Morelos caddesi bilimindeki eve geldiðinde Salazar görevlilerden ilk bilgileri aldý; suikast sonuçsuz kalmýþ, Troçki'ye hiç bir þey olmamýþtý, ilk kapý, arkasýndan ikinci bira kapý daha geçildi. Salazar þimdi, Meksika iklimine özgü çiçeklerle süslü bir bahçedeydi. Burada, baþta Troçki'nin sekreteri olmak üzere, öbür koruyucu polisler, ellerinde tabancalarýyla, halâ üzerlerinden atamadýklarý bir heyecan içinde Gizli Polis Þefini karþýladýlar.

Troçki de bu kalabalýðýn arasýndaydý. Soðukkanlý görünüyordu. Yalnýz, gözlüklerinin ardýndaki mavi gözleri, bir garip ýþýltýyla parlamaktaydý. Karýsý yanýbaþýnda duruyordu. Kadýn oldukça heyecanlýydý. Troçki'nin Sieva adýndaki torunu, ayaðýndan hafifçe yaralandýðý için topallayarak yürüyordu.

Hep birlikte Troçki'lerin yatak odasýna girdiler. Keskin bir barut ve yanýk kokusu kaplamýþtý odayý. Duvarlar ve yataklarýn üzerleri, atýlan kurþunlarla delik deþik olmuþtu. Odanýn döþemesi ve yatak örtüleri de yanmýþtý. Taban tahtalarýndan hâlâ duman tütüyordu. Odanýn makineli tüfekle tarandýðýný anlamak için, Gizli Polis Þefi olmak gerekli deðildi!.

Yapýlan incelemeden sonra, Troçki'nin karýsý Nathalia, olayý Salazar'a þöyle anlatýyordu:

"Gecenin yarýsýný bulmuþtuk. Çok yakýndan gelen silah sesleriyle uyandým. Leon da uyanmýþ, uyku sersemliðiyle bana bakýyordu. Kulaðýna eðildim; "Odaya ateþ ediliyor!.." dedim. Birlikte yataktan döþeme üzerine kaydýk. O sýrada, bahçe, evin içi ve oda, sanki birbiri arkasýna yýldýrým düþüyormuþçasýna aydýnlanýyordu. Kapýnýn eþiðinde duran üniforma giyinmiþ bir adam, durmadan içeriye ateþ ediyordu. Bir ara, Leon'u kurþunlardan korumak düþüncesiyle yerimden doðrulmak istedim. Fakat hýzla beni yanýna çekti. Adamýn elindeki makineli tüfeðin parýltýsý ve gürültüsü, bir süre daha devam etti. Sonra birden, bütün sesler kesildi. Torunumuz kaçýrýldý, yakýnlarýmýz öldürüldü, diye düþündüm. Þimdi de, Leon'u yeniden öldürmeye gelecekler kaygýsý içinde, korkunç bir umutsuzluða kapýldým..."

Evin önündeki çimenlik, suikastçilerin attýklarý bir yangýn bombasýyla kavrulmuþtu. Troçki, eliyle çimenliði göstererek:

"Anlaþýlan, gelenler yalnýzca beni öldürmek deðil, ayný zamanda evi de yakmak istiyorlarmýþ.." dedi.

Albay Salazar sordu:

"Suç delillerini yok etmek için mi?"

"O da akla gelebilir... Ama, arþivimi ve bende kalan gizli belgeleri yok etmek için de bu saldýrýya giriþmiþ olabilirler. G.P.U (Sovyet Gizli Polis Örgütü) þu sýra sürdürdüðüm çalýþmalarýn konusunu öðrenmiþ olabilir. Daha önce de, Norveç'teyken, evde olmadýðýmýz bir sýrada bazý kimseler içeri girmek istemiþlerdi. Fransa'da da, buna benzer bir þey oldu; Sosyal Tarih Enstitüsüne belgeler vermiþtim. Bir gece, kimlikleri bilinmeyen kiþiler, Enstitünün demir kapýsýný kaynakla eriterek içeri girmiþler, 66 kilo aðýrlýðýndaki belgeleri çalmýþlardý.."

Bütün tunlarý kuþkusuz Stalin düzenliyordu. O Rusya'da egemen olabilmek için en yakýnlarýný bile ortadan kaldýrmaktan çekinmiyordu. Elbette sýra bir gün, Troçki'ye de gelecekti. Belirtileri de ortadaydý. Troçki'nin adý Sovyet devrim tarihlerinden, devrimi yansýtan tablolardan, hatta belgesel filmlerden, þarký ve marþlardan çýkartýlmamýþ mýydý?.. Önce Rusya'dan sürülmüþtü. Þimdi de Troçki'yi öldürterek, bu sorunu çözümlemiþ olacaktý. Ayrýca elini çabuk tutmasý da gerekiyordu; çünkü Troçki, kendi hayat hikâyesini yazmaya baþlamýþtý. Hem de tarihi belgelere dayanarak... Bunu önlemeliydi.

Yarým kalan bu suikastýn üzerinden aþaðý yukarý 3 ay geçmiþti. 1940 yýlýnýn 20 Aðustos günü gelip çattý. Oldukça sýcak ve güneþli bir gün baþlýyordu. Troçki, çalýþma odasýna geçmek üzereydi. Karýsý Nathalia, kurþun geçirmez ceketini giymesini istedi. Troçki, her zaman olduðu gibi direnmiþ ve kurþun geçirmez ceketi, tehlikeye daha yakýn gördüðü koruyucusuna giydirmiþti.

Onun kendine göre bir hayat görüþü vardý. "Kiþinin kendisini süresiz olarak ölüme karþý savunmasý imkânsýzdýr. Yoksa, yaþamanýn deðeri kalmaz!.." derdi. Kendisini ölüme götürecek olan ikinci suikastýn yapýlacaðý 20 Aðustos günü iþte böyle baþlamýþtý.

Sonradan, karýsýnýn anlattýðýna göre, Troçki bütün gününü çalýþma odasýnda geçirmiþti. Akþama doðru dýþarý çýkmýþ, bahçedeki tavþanlarýný beslemiþti. Yanýbaþýnda birisi vardý; hem de havanýn açýk olmasýna raðmen, kolunda yaðmurluðu, baþýna iyice geçirilmiþ þapkasýyla Jackson duruyordu. Jackson. her günkünden daha sinirli ve kuþkulu görünüyordu. Bu adam, çevresinde de sevilmeyen birisiydi. Komünist geçinmesine raðmen, bu konuda bilgisi hemen hemen hiç yoktu. Yalnýz, Troçki'nin en güvendiði sekreterlerinden birinin kýzýyla niþanlý olmasý, Troçki'nin yanýna girebilme olanaðýný ona saðlýyordu. Niþanlýsýyla birlikte gelirdi daima, ilk olarak 18 Aðustos günü yalnýz gelmiþti. Bu gün de ikinci kere Troçki'nin evine tek baþýna geliyordu.

Bir ara Troçki karýsýna:

"Jackson burada, niþanlýsý Sylvia'yý bekliyor... Bu gece New York'a gideceklermiþ." dedi.

Jackson da, bayan Nathalia'ya þunlarý söylemek gereðini duydu:

"Onu, burada bulamayýnca þaþýrdým! Oysa daha önce gelmesi gerekiyordu."

Sonra Troçki'ye dönerek:

"Onu beklerken, son yazdýðým yazýyý da bir gözden geçirelim." dedi.

Troçki'nin bu teklif karþýsýnda biraz caný sýkýlýr gibi oldu. Fakat olgun kimselere özgü hoþgörüsüyle, bu teklifi kabul etti. Birlikte çalýþma odasýna girdiler.

Olayýn bundan sonrasýný bayan Nathalia þöyle anlatmýþtýr:

"En çok iki üç dakika geçmiþti ki, korkunç bir baðýrma iþittim. Baktým; Leon, eþik üzerinde gözüktü. Düþmemek için de arkasýný kapýya dayadý. Zorlukla ayakta durmaya çalýþýyordu. Yüzü kan içindeydi. Gözlüksüzdü ve gözleri dehþetle açýlmýþtý!

"Ne oldu, ne oldu?" diye baðýrarak onu kollarýmýn arasýna aldým. O, yalnýzca:

"Jackson..."

diyebildi. Her þeye raðmen soðukkanlý bir görünüþ içindeydi. Birlikte birkaç adým atabildik. Sonra onu yavaþça yere býraktým. O zaman iþitilmesi güç bir sesle:

"Seni seviyorum Nathalia!.." dedi. Baþýyla çalýþma odasýný göstererek:

"Biliyor musun orada... Ne yapacaðýný anladým... Bir kere daha vurmak istedi, fakat kaçtým!."

Durumu öðrenen evdeki koruyucular, dýþarýdaki polislere haber salarken, süre kaybetmeden Jackson'ýn üzerine atýlmýþlardý. Umutsuzca direnen katilin þapkasý baþýndan fýrlamýþ, odanýn bir köþesine yuvarlanmýþtý. Elindeki suç aracý olan keser de, boðuþma sýrasýnda yere düþmüþtü. Kâðýtlar, gazete ve dergiler ortalýða saçýlmýþtý. Troçki'nin üzerinde büyük bir özenle çalýþtýðý Stalin'in hayatýyla ilgili eserin birçok sayfasý kan içindeydi!.. Öfke içindeki koruyucular, tabancalarýnýn kabzalarýyla, durmadan Jackson'a vuruyorlardý.

Jackson ise, dehþet ve acý içinde baðýrýyordu:

"Onlarýn zoruyla yaptým bunu!.. Öldürün beni!.. Annemi hapsettiler.. Beni tehdit ediyorlardý..."

Bu sýrada, yýðýldýðý yerden Troçki'nin sesi duyuldu: "Öldürmeyin onu!.. Konuþmasý gerekiyor!., öldürmeyin onu!.."

Hastaneye kaldýrýlan Troçki'nin yarasýný doktorlar çok derin buldular. Ayný zamanda sürekli kan kaybediyordu Kafatasý çökmüþ, beyni zedelenmiþti. Kurtulma umudu yok denecek ölçüde azdý. Yapýlan ameliyat bir sonuç vermedi Troçki uzun bir süre can çekiþtikten sonra, 1940 yýlýnýn 21 Aðustos sabahýnda, ortalýk aðarmaya baþlarken oldu.