Kapýsý Açýk Kale
Maginot Hattý
1939, Fransa
Þu Kamerun Savaþý'ný bir hatýrlasanýza. Hani Fransýzlarýn 1860'da Meksika'yý iþgalinde 60 Fransýz lejyoneri 3 bin Meksikalýnýn tuzaðýna düþmüþtü. Kamerun'da o gün hala törenlerle kutlanýr. Maginot Hattýnda da buna benzer bir olay meydana gelmiþti. Fransýz askeri uzmanlarý Birinci Dünya Savaþý'nýn olumsuz etkilerini en aza indirgemek için harika bir yol bulduklarýna inanýyordu.
Ancak bu plan, hem Alýnanlardan, hem de Fransa'nýn iþe yaramayan müttefikleri Belçika ve Ýngiltere'nin üzerlerine düþeni yapmamasýndan dolayý baþarýsýz olmuþtu. Fransýzlar bu kusursuz planýn iþe yaramadýðýna çok þaþýrdýlar.
1914'den 1916'ya Fransýz ordusunu coþturan felsefenin kökleri Napolyon'a dayanýyordu: Teknolojik üstünlükleri ne olursa olsun, fanatik derecede inançlý bir ordu her türlü düþmaný yenen Bunun Fransa'ya maliyeti 1916'ya kadar makineli tüfeklere karþý göðsünü siper eden toplam bir milyon asker oldu. Neredeyse yansý da Verdun'da kaybedildi. O yýlýn sonunda da Fransýz ordusu zaten isyan etti. Fransýz komutanlar orduya aðýr saldýrýlardan kaçýnýlacaðý sözü vererek kontrolü ele almaya çalýþtý.
1918'de Fransa ihtiyatlý bir þekilde tekrar saldýrýlara baþladý. Ancak büyük kayýplardan sonra artýk tamamen savunmaya dayalý bir savaþ politikasý izliyordu. Önceki üç yüzyýlda 14. Louis'nin emrinde çalýþan Vauban adlý mühendisin zamanýndan beri Fransa askeri mühendisliðin üstadý kabul ediliyordu.
Verdun'un etrafýndaki surlar hayli eskiden kalma ve yeterince korumalý olmasa da o bölgedeki en aðýr Alman saldýrýsýný püskürtmeyi baþarmýþtý. Almanya, Rusya, ABD ve Ýngiliz strateji sileri hendekleri aþmak için saldýrý sistemleri bulmaya çalýþýrken Fransýzlar bu programý yürürlüðe koyan Maginot'nun adýyla anýlan Maginot Haiti'ni oluþturdu.
Hattýn inþasý 1920'lerin sonlarýnda baþladý ve küresel bir ekonomik kriz yaþanmasýna karþýn 30'larýn baþýnda inþaat hýzla ilerledi. Dünya tarihindeki surlarla ilgili en büyük giriþimdi. (Biri hariç, onu baþka bir makalede tartýþmak lazým.) Ýsviçre sýnýrýndan Fransa, Lüksemburg ve Belçika sýnýrlarýnýn birleþtiði Arden'a kadar olan hatta binlerce ton beton döküldü.
Bu set gerçekten de önemli bir mühendislik örneðiydi. Genelde 25 metreden daha derindi, üzerinde barakalar, tiyatrolar, hastaneler ve dar da olsa bir demiryolu vardý. Bir dahaki savaþta kimyasal gazlarýn kullanýlacaðý düþünülerek hava filtresi sistemleri ve hava kilitleri de mevcuttu. Son savaþýn etkilerini taþýyan bir orduya moral vermek için her þey düþünülmüþtü. Bolca saðlanan en iyi þaraplar, aþçýlar, resimler bu yapýda sýradan þeylerdi.
Setin üstü silahla doluydu. Aðýr toplar tamamen yer altýna saklanmýþtý. Savaþ anýnda kamuflajýn altýndan çýkýp ateþ ettikten sonra da yerin içinde kaybolacak þekilde ayarlanmýþtý. Duvarlarda ise daha hafif silahlar serpiþtirilmiþti. Yer altýnda tamamen korunmalý bir þekilde duran askerlerin periskoplarla kullanabileceði makineli tüfekler, her açýyý görüp vurabilecek silahlar yerleþtirilmiþti. Savaþ ya da bir kriz sýrasýnda savaþan askerler içeriden desteklenebilecekti. Sur hattý kapatýlýp savunmaya geçmek de mümkündü. Almanlar bir akýlsýzlýk yapýp da saldýrmaya kalkarsa her þey hazýrdý.
Sadece tek bir sorun vardý. Fransýzlar arka kapýyý açýk býrakmýþtý. Yani arkalarý tamamen açýktý.
Bunun esas nedeni diplomatikti. Maginot Hattý ilk tasarlandýðýnda Ýsviçre sýnýrýndan Manþ Denizi'ne kadar 640 km. olmasý planlanmýþtý ancak sonra Belçika sorunu çýkmýþtý. Belçika, Birinci Dünya Savaþý'nda sadýk bir müttefikti ama sonradan kendini tarafsýz ilan etmiþti. Bu nedenle de bu seti Belçikalýlar bir tehdit olarak görüyordu.
Setin inþasý Fransa'nýn Belçika'nýn tarafsýzlýðýný dikkate almadýðýný ve Belçika'nýn da Almanya'yla sorun çýkmasý halinde kendi baþýnýn çaresine bakmak zorunda kalacaðýný ima ediyordu. Fransa, Lüksemburg ve Belçika'ya birlikte bir savunma hattý oluþturmayý teklif etti. Ama olumlu yanýt almasý olanaksýzdý. Belçika bunun tarafsýzlýðýna gölge düþüreceðini ve Almanya'yý da kýzdýracaðýný düþünmüþtü.
Belçika açýsýndan dar kafalýlýðýndan kaynaklanan aptalca bir karardý. Ancak Fransýzlarýn sonraki adýmlarý da pek akýllýca deðildi. Fransýzlar, Ardennes'nin kuzeyine doðru devam eden set inþasýný durdurup beklemeye koyuldu. Kuzeye doðru önemli stratejik noktalarda bile inþaata devam etmeyi düþünmediler. Meuse geçidi, önemli demir yollarý, Amiens kavþaðý gibi yerleri güven altýna almadýlar.
Ýnþaat, bir nehrin yarýsýna kadar giden bir baraj yapýp, suyun durmasýný beklemeye benzemiþti. Bu politikanýn bir nedeni de aslýnda parasaldý. Ýþe giriþirken fazladan para ayýrmýþ olmalarýna raðmen Fransa'nýn kaynaklarý tükenmiþti. Zaten son iki bin yýldýr Fransa'ya gelen saldýrýlar hep kuzeyden olmuþtu. Bir fikir de güneye böyle bir set çekerek tüm adamlarýný kuzeye kaydýrma þansýna sahip olmalarýydý, ama set inþa etmek bir savunma þekliyken bu fikir de tuhaf geliyor...
Sonunda 1939'da kriz patlak verip de Fransa ve Ýngiltere Almanya'ya Polonya'nýn iþgali yüzünden savaþ ilan ettiðinde komedi baþladý. Belçika da hemen harekete geçerek Fransýz ve Ýngiliz askerlerinin topraklarýna ayak basamayacaðýný açýkladý. Ne de olsa tarafsýzdý.
Birkaç kiþi Belçikalýlarý boþ verip ilerleyelim dediyse de buna karþý çýkýldý. Sonraki dokuz ay içinde Fransýz ve Ýngiliz askerleri Belçika sýnýrýna yýðýlýp, Almanlar saldýrsa da biz de Belçika'ya girsek diye beklemeye baþladý. Maginot Hattýnda ise bir miktar asker býrakýlmýþtý, ancak Almanlar nasýl olsa buradan saldýrmaz diye askerlerin çoðu kuzeye takviye gücü olarak kaydýrýlmýþtý.
Nihayet 10 Mayýs 1940'da Almanlar Belçika'ya girdiler ve Belçika da müttefiklerin yardým için topraklarýna girmesine mecburen izin verdi. (Aslýnda böyle komþuya ne derdin varsa kendin çöz, baþýnýn çaresine bak demek lazýmdý ama neyse...) Almanlarýn, Belçika'ya yapýlan bir saldýrýda müttefiklerin harekete geçeceði varsayýmýna dayalý planý zekiceydi.
Müttefikler Belçika'ya girdi. Almanlar birkaç gün daha bekledi. Sonra Ardenne'nin kuzeyinden Fransa'ya daldý. Belçika'daki savaþta müttefikler yüz binlerce asker kaybetti.
Bu zaferden sonra Almanlar güneye ilerleyip 10 Haziran'da Paris'i aldýlar. Bir hafta sonra da Fransa ateþkes imzaladý ve savaþtan çekildi.
Maginot Hattý mý? Kimsenin çarpmak istemeyeceði bir duvar olarak hayatýný sürdürmeye devam etti. O kadar mükemmeldi ki, kimse ona saldýrmaya cesaret edemezdi. Ancak o kadar pahalýya mal olmuþtu ki, Fransýzlar, Almanlar saldýrsa da þu duvar iþe yarasa diye bakýp durdular.
Almanlarýn ise hiç öyle bir niyeti yoktu. Fransa'da bayaðý bir sallandýktan sonra Almanlar hatla yüz yüze gelmiþlerdi ama yanlýþ taraftan. Silahlar yanlýþ tarafa dönüktü!
Almanlar, Fransýzlarý çatýþmaya girmeden teslim almaya çalýþýyorlardý. Fransýzlar da uðraþtýrmadan teslim oluyordu. Fransýzlarýn intihar sayýlabilecek bir onurla Almanlara "kolaysa siz gelin alýn" vakalarýna çok az rastlandý. Bu ender vakalarda da Almanlar trajik tepkiler veriyordu. Beraberlerinde getirdikleri aðýr inþaat makineleriyle, "gelin alýn" diyenlerin evlerini baþlarýna yýkýyorlardý.
Sonuçta Maginot Hattý büyük bir mezar oldu. Birkaç yýl sonra Fransýzlar duvarýn bir kýsmýný otoyol yapmak için yýktýlar. Otoyol inþaatý sýrasýnda yedi yýl boyunca duvarlarýn altýndaki sýðýnaklarda yaþayan yarým düzine adam buldular. Adamlarýn arkadaþlarýnýn çoðu delirmiþ ya da intihar etmiþti. Hayatta kalanlar konserve, peynir ve büyük miktarlardaki þarapla beslenmiþti. Yasal olarak ölü ilan edildiklerinden eve dönüþleri tuhaf olmuþtu. Çünkü karýlarý evlenmiþti!
Bu milyonlarca dolarlýk yatýrým bugün ilk amaçlarýndan birini hala gerçekleþtiriyor: Harika bir þarap mahzeni görevi görüyor. Bölgenin çiftçileri de dahiyane bir fikirle hattýn bazý kýsýmlarýný gübreyle kaplamýþ paþa paþa mantar yetiþtiriyorlar
Ömür Dediðin Üç Gündür,
Dün Geldi Geçti, Yarýn Meçhuldür,
O Halde Ömür Dediðin Bir Gündür,
O Da Bugündür
...
Þu anda 1 kullanýcý bu konuyu görüntülüyor. (0 kayýtlý ve 1 misafir)