|
Tarih Tarihteki Olaylar, Yakýn Tarih ve Osmanlý Tarihi |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
| #1 (permalink) |
Profilden Deðiþtirebilirsiniz Üyelik tarihi: 13-01-2008
Mesajlar: 3.079
LobiPuan: 1.919 Ettiði Teþekkür: 316
Aldýðý Teþekkür: 551
Rep Gücü: 14 Rep Puaný: 10774 Rep Derecesi : Online Süresi: 12 Hours 47 Dakika 30 Saniye | ![]() Vasco da Gama ilk Hindistan seferine Arap haritalarý ile pusulasýz olarak çýkmýþtý. Afrika'nýn Malindi limanýnda Müslüman denizcilerin elinde gördüðü enlem boylam dairelerini taþýyan çok geliþmiþ haritalarý, ilk defa karþýlaþtýðý pusulalarý, hareket halindeki gemide enlem derecesini ölçmek için kullanýlan özel aleti ve gemilerin büyüklüklerini hayranlýkla anlatýr. 1930’larýn baþlarýnda Alman orientalist Paul Kahle, birbiri ardýna yayýnladýðý yazýlarla, Piri Reis’in Topkapý Sarayý’ndaki Amerika haritasýný bilim dünyasýna tanýtmýþtý. Haritanýn, haritacýlýk tarihi açýsýndan deðeri konusunda bugüne kadar sayýsýz yazý yazýldý. Bu konudaki deðerlendirmeler birbirlerinden çok büyük farklýlýklar gösteriyor. Son yýllarda çýkan bazý yazýlardaki, haritanýn güneyinde büyük bir kara kütlesinin belirtildiði hususu, tartýþmaya yeni bir boyut kazandýrmýþ bulunuyor. Ama bütün bu gayretler Ýslam kültür dünyasýnýn haritacýlýk tarihindeki büyük yaratýcý yeri bilinmeden gösterildi. Diðer taraftan bu tartýþmalar devam ederken 2002 yýlýnda bir Ýngiliz denizaltý komutaný Gavin Menzis “1421: Çin’in Dünyayý Keþfettiði Yýl” adýyla yayýnladýðý kitapta tartýþmaya yeni bir boyut kazandýrdý. Ýslam bilim ve kartografya tarihi konusuyla uðraþtýðýmý bilen birçok okuyucu benim bu husustaki görüþümü sordular. Bu konuyu özel bir araþtýrmaya tabi tutmadýðým dönemlerde, ben de Piri Reis’in bize Kristof Kolomb’un kaybolan haritasýný ulaþtýrdýðýna inanýyordum. Gavin Menzis’in kitabýný okuduktan sonra bu konuyu ciddi bir þekilde araþtýrmaya baþladým. Nispeten uzun olan bu araþtýrmamýn sonucu “Ýslam’da matematik coðrafya, kartografya ve batýdaki devamý” adlý yakýnda çýkmasýný planladýðým kitabýmýn dördüncü cildinin bir kýsmýný teþkil ediyor. Bugün sizlere bu incelememin sonuçlarýný bir özet halinde sunacaðým. Bu araþtýrmanýn 50 sayfa kadar tutan metnini Almanca ve Ýngilizce olarak yakýnda internet yoluyla geniþ bir ilgili topluma iletmeðe karar vermiþ bulunuyorum. Önce Menzis’in ileri sürdüðü görüþlerden sadece bir kaçýna deðineceðim. Menzis’in ileri sürdüðü 1421 Çin ekspedisyonunun esasý þudur: Bazý Çinli hükümdarlar, 1405 - 1433 yýllarý arasýnda bir kaç donanma hazýrlayarak, Hint Okyanusuna kýyýsý bulunan devletlerle, diplomatik iliþkiler kurmak ya da haraç almak maksadýyla seferler düzenlemiþlerdir. Bu seferlerin safhalarý, ayrýntýlarý ve sonuçlarý Çin kaynaklarýnda titizlikle kaydedilmiþ, hatta izlerine devrin Farsça kaynaklarýnda da rastlanmaktadýr. Daha da önemlisi þudur ki, Çinlilerin bu teþebbüslerine dair günümüze ulaþan en eski 3 kitapçýk, seferlere katýlanlar tarafýndan yazýlmýþ bulunuyor. Bu yazarlardan biri de Man Huan adlý Arapça bilen bir Müslümandýr. Huan’ýn yazdýðý kitap ‘Okyanus sahillerinin tam araþtýrmasý” adýný taþýyor. Sinoloji, 19. yüzyýlýn ikinci yarýsýndan beri bu seyahat bilgileri üzerinde çalýþýyor. Ortaya çýkan araþtýrmalar Çin donanmalarýnýn Hint Okyanusu’nda ve çevresinde 36 ülkeye uðradýklarýný, güneyde Borneo ve Timor adalarýna, güneybatýda Malindi’ye kadar vardýklarýný, bununla birlikte Avustralya ve Madagaskar’ýn adýnýn geçmediðini göstermektedir. Seyahatnamelerin hiç birinde harita bulunmamaktadýr. Yalnýz 17. yüzyýlýn ortalarýnda bir Çinli tarihçinin 3 seyahatnamenin verdiði bilgiye dayanarak yaptýðý þematik bir harita, günümüze kadar ulaþmýþ bulunuyor. Altýný çizmek gerekirse, ne bu seyahatnamelerde, ne þematik haritada, ne de diðer Çin kaynaklarýnda donanmanýn Hint Okyanusunun ötesine geçtiðine dair hiç bir bilgiye rastlanmamaktadýr. Çin donanmalarý Atlas Okyanusu’na geçebilirlerdi. Zira bu geçiþyolu çok eskiden beri biliniyordu. Basra þehri yakýnlarýnda yapýlan dikiþli (çivili deðil) gemiler daha 9. Yüzyýlda Fas’ýn Massa limaný ile Çin arasýnda ticaret seferleri yapýyorlardý. Daha Ýslam’ýn ilk yüzyýlýnda Çin’in Kanton þehrinde bir Müslüman mahallesi vardý. Yine ayný yüzyýlda Madagaskar adasýnda bir çok Müslüman yaþýyordu. Buna raðmen, Atlas Okyanusuna geçmek Çin donanmasýnýn hedefi ve görevinin dýþýnda kalýyordu. Bütün bu husustaki açýklýða raðmen, Ýngiliz yazar Menzis, donanmalarýn 1421 yýlýnda Hint Okyanusu’nun mükemmel haritasýný yaptýktan sonra Atlas Okyanusu’na açýldýklarýný, bütün okyanusu güneyden kuzeye kadar Grönland dahil arþýnladýklarýný, enlem ve boylam derecelerini ölçtüklerini, bu arada Batýya yönelip Amerika’yý keþfettiklerini, bütün bu bölgelerin haritalarýný yaptýktan sonra Kuzey Okyanus üzerinden, Asya sahillerinin mükemmel haritalarýný yaparak 1423 yýlýnda Çin’e döndüklerini ileri sürüyor. Baþka gerekli þartlarýn dýþýnda yüzlerce yýllýk bir zaman isteyen böyle bir baþarýnýn, Menzis, ancak Çin donanmasý gibi insan ve gemi sayýsý bakýmýndan yüksek kapasiteye sahip bir donanma tarafýndan gerçekleþtirilebileceðini ileri sürmekle, Çinlilere adeta insan üstü bir kabiliyet ve çalýþkanlýk atfederek konunun aydýnlatýlabileceðine inanýyor. Menzis’i bu inanca ***üren sebeplerin baþýnda, 15. Yüzyýl sonu ve 16.Yüzyýl baþlarýnda coðrafya tarihinde karþýlaþýlan 3 büyük harita gelmektedir. Biri Vasco da Gama’nýn ilk seferinden döner dönmez Avrupa’da ortaya çýkan Afrika haritasý, (gazetede) resim 2’de görülüyor. Menzis, haklý olarak bu mükemmel haritanýn belirttiði Afrika’nýn, özellikle doðu sahillerinin hangi kültür dünyasý tarafýndan baþarýlabildiðini tekrar tekrar soruyor. Bunun her þeyden önce gerçek boylam derecesi ölçme bilgisini gerektirdiðini, bu bilginin Avrupalýlarda ve Müslümanlarda bulunmadýðýný, buna ancak Çinlilerin sahip olduðunu ileri sürüyor. Menzis böylece haritacýlýk tarihçiliðinin çok zayýf taraflarýndan birine deðiniyor. Bu, yerinde sürdürülen yüksek matematik-coðrafya bilgisine dayanan þaheser haritayý, harita tarihçileri Afrika sahillerinin sadece 2 veya 3 noktasýna deðinerek Müslüman kýlavuzlar sayesinde Hindistan’ýn Kalikut þehrine gidip dönen Vasco da Gama’nýn Portekiz’e getirdiði bilgilerle bir kaç ayda yapýldýðýna inanýyorlar. Bu gecekondu düþüncesi maalesef bütün kartografya tarihçiliðine hakim. Menzis, bu haritanýn Portekizlilerin iþi olamayacaðý yönündeki tepkisinde haklý, ama Çinlilerin boylam derecelerini ölçme yönündeki iddiasý coðrafya, astronomi ve denizcilik tarihine aykýrýdýr. Çinliler 18. yüzyýla kadar ne astronomik boylam derecesi ile uðraþmýþlar ve ne de astronomik olarak ölçülen boylam derecelerine dayanan bir harita yapmayý baþarmýþlardýr. Menzis’in, Müslümanlarýn (Araplarýn) Afrika haritasýný yapanlar olamayacaklarý, çünkü onlarýn da gerekli boylam derecelerini ölçemedikleri yönündeki iddiasý tamamen yanlýþtýr. O, bu iddiasýnda kýsmen coðrafya tarihinde kabul edilen bir gerçeði de bilmiyor. Müslümanlar; Yunanlýlardan, Hintliler’den ve Ýranlýlardan öðrendikleri ay tutulmasýna dayanarak boylam derecesini ölçme iþini geliþtirdiler. Onlar karþýmýza 9. yüzyýldan beri ölçülen boylam derecelerini haritaya ilk defa tatbik eden bir kültür dünyasýnýn mensuplarý olarak çýkýyorlar. Müslümanlarýn, her þeyden önce Yunanlýlarýn öðrencileri olarak baþladýklarý matematik-coðrafya ve haritacýlýk, 800 yýllýk bir geliþmeyi gerçekleþtirdi. Onlarýn 11. yüzyýldan beri kazanýlan Müslüman Ýspanya dýþý Avrupalý öðrencileri, eski dünyanýn haritasýna 8. yüzyýlda yeni yapýcý unsurlarý katmaya, yanlýþlarý düzeltmeye baþladýlar. Sunuþumun bundan sonraki bölümünde konunun inandýrýcý olmasý bakýmýndan Ýslam kültür dünyasýnda boylam derecelerini ölçmede kullanýlan metotlardan birine kýsaca deðineceðim. Hint okyanusunda uzaklýk ölçmede kullanýlan metotlar : Meridyen dairelerine paralel uzaklýklarýn ölçümü, Meridyen dairelerinden 90 dereceden küçük eðiklikli uzaklýklarýn ölçümü, Ekvator çizgisine paralel uzaklýlarýn ölçümü.... Bu metotlardan birincisi açýk denizlerde enlem, üçüncüsü boylam derecelerini bulma metodu idi. Müslüman denizcilerin bu metotlarla elde ettikleri yüzlerce uzaklýk deðerleri bugünkülerden hemen hemen hiç farklý deðil. Onlarýn bize ulaþtýrdýðý Ekvatorun Afrika ile Sumatra arasýndaki uzaklýðý bugünkü deðerden sadece birkaç kilometre farklý... Bu gerekli açýklamadan sonra þuna iþaret etmek isterim ki; ne Vasco da Gama ve ne de diðer Portekizli gemiciler, bir kaç Kýzýldeniz krokisi bir yana, Hint Okyanusu’nun, Afrika’nýn haritasýný yaptýklarýný veya haritanýn yapýlmasý için Portekiz’e materyal taþýdýklarýný iddia ettiler. Tam aksine, onlar Arap denizcilerin elinden bu haritalarý aldýklarýný açýklamaktan kaçýnmadýlar. Vasco da Gama ilk Hindistan seferine Arap haritalarý ile pusulasýz olarak çýkmýþtý. Afrika’nýn Malindi limanýnda Müslüman denizcilerin elinde gördüðü enlem boylam dairelerini taþýyan çok geliþmiþ haritalarý, ilk defa karþýlaþtýðý pusulalarý, hareket halindeki gemide enlem derecesini ölçmek için kullanýlan özel aleti ve gemilerin büyüklüklerini hayranlýkla anlatýr. Menzis’in görüþünü desteklemek için kullandýðý ve Çin donanmasýnýn yaptýðýna inandýðý haritalardan biri de 1507’de Alman Waldseemüller tarafýndan yapýlmýþ olanýdýr. Bu haritada oldukça doðru bir þekilde ada ve nehirleri ile birlikte ortaya çýkan Kuzey Asya’yý göz önüne alan Menzis soruyor: “Eðer Çinliler deðilse? Baþka kim bu büyük bölgenin sahillerini ölçmüþ olabilir. Avrupalýlarýn daha 300 yýl sonra tanýyabildikleri bu bölgenin böyle bir haritasý nasýl ortaya çýkabilirdi, eðer Çin donanmasý oraya uðramamýþ olsaydý?” Menzis bu sorusunda haklý. Ama cevabý gerçeðe dayanmýyor. Coðrafya tarihçileri bu noktayý hiç göz önüne almadýlar. Hakim düþünceye göre dünya haritasýnda Yunanlýlardan sonra görülen her yenilik Avrupalýlarýn baþarýlarý... Bu soruya cevaben bazý haritalarý sunmakla yetineceðim. Evvela Batlamyus’un adýný taþýyan dünya haritasý... Okyanuslar kapalý denizler halinde karalar tarafýndan kuþatýlýyor. Sonra, 9. yüzyýlýn baþlarýnda Abbasi Halifesi al-Ma’mun’un 70 kadar bilgine yaptýrdýðý dünya haritasý, 1340 yýlýndan kalan nüsha...Diðer taraftan onun bize kadar gelen koordinatlar kitabýna dayanarak yaptýðýmýz harita, en önemli yenilik okyanuslarýn karalarý kuþatmasý ve Afrika’nýn bir yarýmada halindeki þekli...Abbasi bilginlerinin bu çalýþmasýndan 320 yýl kadar sonra 1154 yýlýnda tamamlanan al-Ýdrisi’nin dünya haritasý... Bunda bir hayli geliþmiþ bir Kuzey ve Orta Asya ve 300 yýl kadar bir zaman süresinde dünya haritasýnda kazanýlan geliþme ile karþýlaþýyoruz. Bunun ardýndan Kuzey ve Orta Asya’nýn 13. veya 14. yüzyýlda büyük bir ihtimalle Türkçe olarak yapýlmýþ Kuzey ve Orta Asya haritasýný sunacaðým. Harita, 18.yüzyýlýn baþýnda Sibirya’da Bahadýr Han’ýn Tatar tarihi ile birlikte ortaya çýktý. Kartografya tarihinin en önemli vesikalarýndan biri olan bu harita maalesef gerektiði þekilde incelenmedi. Sibirya’nýn sahilleri, Kuzey Okyanusa dökülen nehirlerin, Orta Asya göllerinin enlem boylam dereceleri, Ýslam kültür dünyasýnda Asya haritasýnýn ne büyük bir geliþmeye kavuþtuðunu gösteren paha biçilmez vesikalardan biri... Menzis bu haritayý bilseydi belki hükmünde daha dikkatli davranýrdý. Bu izahatýn ardýndan esas konumuza gelmek istiyorum. Daha 9. yüzyýlýn baþlarýnda Ekvator’un uzunluðunu yüksek bilimsel metotlarla 40 bin km kadar bulan Müslümanlar, Avrupa ile Asya arasýndaki Okyanusun 180 derece olduðuna ve aþýlmasýnýn imkansýzlýðýna inanýyorlardý. Bu korkunun tahminen bir yüzyýl kadar sonra kaybolduðu görülüyor. 11. yüzyýlýn baþýnda büyük bilgin al-Biruni, karalarýn bir okyanus tarafýndan kuþatýldýðýný, okyanusun Batý ile Doðuyu birbirinden, yahut bir arada bulunmasý münkün olan kara kütlesinden veya insanlarýn yaþamakta olduðu bir adadan ayrýldýðýný söyler. 10. Yüzyýlýn ilk yarýsýnda yaþayan al-Mas’udi bize ulaþan kitaplarýndan birinde, Mýr’at az-Zaman adlý kitabýnda okyanustan çok sefer Batý’ya yönelip hayatlarýný tehlikeye sokanlardan etraflýca bahsettiðini belirterek bir bilgiyi tekrarlýyor: “Bunlarýn arasýnda Haihas adlý Kurtubalý, bir grup insanla birlikte hazýrladýklarý gemilerle okyanusa açýlmýþ bir zaman sonra büyük ganimetlerle dönmüþler. Baþkalarýna dönmek nasip olmamýþ. Bu Endülüs’te bilinen bir þeydir” diyor. Bu tip teþebbüslerin manasý daha sonra coðrafyacý al-Ýdrisi’nin 1154 yýlýnda verdiði bir bilgiyle daha açýk anlaþýlýyor. Onun verdiði bilgilerden, bu gibi teþebbüslerle okyanusun karþý taraftaki sahiline yahut okyanusta bulunan kara parçalarýna ulaþmak hedefinin mevcut olduðu anlaþýlýyor. Al-Ýdrisi anlaþýlan kendi zamanýnda çok ünlü olmuþ bir ailenin sekiz kiþisinden ibaret gemiciler grubunun okyanusu geçmek için Batýya açýldýklarýný yazýyor. Lizbon’da Darb al-Maðrurin yani “okyanus maceracýlarýnýn sokaðý” diye bir yerin bulunduðunu bildiriyor. Bu gibi teþebbüslerin Ýslam dünyasýnýn batýsýnda bir hayli yayýlmýþ bulunduðu anlaþýlýyor. Mesela Kuzey Batý sahilinden, Mali’den yapýlan 2 teþebbüsü öðreniyoruz. Ansiklopedist Ibn Fadlallah al-Umari, 1312 yýlýnda Sultan Muhammed Abu Bakr’in büyük bir filoyu “okyanusun diðer tarafýna ulaþmak” için seferber ettiðini, gemilerin yolda büyük bir fýrtýnaya tutulup battýklarýný, ancak birinin kurtulup geri döndüðünü, bunun üzerine sultanýn çok daha büyük bir filo ile kendisinin ayný amaçla okyanusa açýldýðýný ve geri dönmediklerini yazýyor. Bunlar bize tesadüfen ulaþan bilgiler. Daha ne kadar çok giriþimde bulunulduðunu ve sonuçlarýný bilemiyoruz. Bunun üzerine okyanustaki büyük kara kütlesine yani beþinci kýtaya Kristof Kolomb’dan evvel ulaþýldýðýna dair izleri haritalara dayanarak göstermeye çalýþacaðým. Ýslam kültür dünyasýnda yapýlan bir çok haritalar gibi bu yönde de yapýlan haritalar kaybolmuþ, ancak bir kýsmý italyanca, Ýspanyolca ve portekizce adaptasyonlar ile bize ulaþmýþ bulunuyor. Bunun yaný sýra ayný dillerde yazýlmýþ kaynaklar da önemli bilgiler veriyor. Mesela 16. yüzyýlýn ilk yarýsýnda yaþayan Portekizli tarihçi Galvao “Keþifler Tarihi” adlý kitabýnda Kralýn en büyük oðlu Prens Don Pedro’nun Avrupa ve Kudüs’e yaptýðý seyahatten 1428 yýlýnda dönüþünde beraberinde bir de dünya haritasý getirdiðini, bu haritanýn Ümit Burnu’nu ve sonradan Macellan Boðazý diye adlandýrýlan deniz geçidini gösterdiðini yazýyor. Macellan boðazý ile ilgili diðer bir bilgiyi Macellan’ýn seferine katýlan ve bu seferin tarihini yazan Antonio Pigafetti bize veriyor ve Macellan’ýn seferinde 1507’den evvel yapýlmýþ bir haritanýn kullanýldýðýný ve bu haritada sonradan onun adýný taþýyan boðazýn gösterildiðini yazýyor. Bu yönde en önemli bilgileri bize Kolomb’ un genç çaðdaþý ve “Historia de Las Indias” adlý seyahatin tarihine iliþkin eseri yazan Las Casas veriyor. Babasý Kolomb’un seferlerine katýlmýþ olan bu ünlü tarihçi, kitabýnda her fýrsatta Kolomb’un elinde eski bir haritanýn bulunduðunu tekrarlýyor. Bu haritanýn sonradan kendi eline geçtiðini, esasýnda Kolomb’a Floransalý Toscanelli tarafýndan gönderildiðini açýklýyor. Çok ilginç bilgilerden birinde Kolomb’un diðer kaptanlarla hep bu haritaya dayandýklarýný, bir ara bu haritayý bir kaç ada öteye giden kaptan Alonzo Pinzon’un beraberinde ***ürdüðünü, Kolomb’un sonraki rotayý planlamak için haritayý geri göndermesi için ona haber gönderdiðini, harita geri geldikten sonra Kolomb’un diðer gemicilerle birlikte pozisyon tespiti yaptýðýný kaydediyor. Las Casas bu haritada (yanlýþlýkla) Hindistan sahili (zannedilen) yerin ve adalarýn bulunduðunu da açýklýyor. Bütün bu ve baþka bilgiler hiç bir þüpheye yer býrakmadan gösteriyor ki Kolomb oldukça ayrýntýlý bir haritayla bilinen bir ülkeye ulaþmak amacý ile yola çýkmýþtýr. Bazý bilgiler de bu amacýn; yeni bir yer keþfetmek deðil de bilinen yerlerden altýn, kýymetli taþlar ve baharat getirmek olduðunu gösteriyor. Piri Reis, haritasýna eklediði bir notta Kolomb’un eline geçen bir kitapla yola koyulduðunu yazýyor. Þimdi temel problem, þu sorunun cevabýna dayanýyor: Kolomb’un ve Portekizlilerin eline geçen haritalar hangi kültür dünyasýnýn eseriydi? Bu sorunun cevabý için bazý haritalara gözatacaðým. 1457 yýlýnda Portekiz Kralý’nýn arzusu üzerine Ýtalya’da Fra Mauro yani Arap Papaz adlý biri dünya haritasý yapmýþtý. (Resim 3) Bu haritanýn Ýslam Dünyasýndaki örneklere dayandýðýný ispatlayabilmek meselesini bir tarafa býrakýrsak kenarýndaki þu açýklama bizim için çok önemli: “1420 yýllarýnda bir gemi Hint Okyanusundan erkek-kadýn adalarýna ulaþmak amacý ile Kap Diyab (Kurtlar Burnu) yani Ümit Burnuna oradan da karanlýk okyanustaki Yeþil Adalara uðrayarak 40 günlük ve 2000 millik Batýya yönelen bir yoldan sonra 70 günde Ümit Burnuna geri dönmüþ.” Bu açýklamadan þimdi Amerika’ya Ümit Burnu’ndan gidilen yolun 1420’den önce bilindiði anlaþýlýyor. Bu yolun krokisi þöyle: (Resim 4) Bunu 1500 yýlýnda Kolomb’un ilk 3 seferinde gemilerden birine kaptanlýk yapan Juan de la Cosa’nýn haritasý ile takip edeceðim. Bunu bilgisayar kullanarak modern harita ile karþýlaþtýrýrsak Batý Afrika ile Kuzeydoðu Brezilya sahillerinin hemen hemen gerçeðe çok yakýn olduklarýný, Küba, Haiti, Jamaika, Puerto Rico ve Bahama Adalarýnýn þekillerinin ve coðrafi konumlarýnýn gerçeðe oldukça yakýn olduklarýný görüyoruz. Haritada Macellan Boðazý da görünüyor. Bu harita tek baþýna boylam derecelerini çok iyi ölçebilen bir kültür dünyasýndan gelen bir orijinal inin Ýspanyollarýn elinde olduðunu gösteriyor. Güney Amerika Portekizlilerin keþfinden önce bu haritada görülüyor. Bu harita ile Piri Reis’inki arasýnda çok büyük bir baðlantý kendini gösteriyor. Bunu müteakip Vasco da Gama’nýn 1498’deki ilk Hindistan seferinden hemen sonra ortaya çýkan bir haritayý göstereceðim. Bu harita Ýtalyan Alberto Cantino’nun adýný taþýyor. Güney Amerika’nýn bir kýsmýný da içine aldýðýndan 1502 yýlý civarýnda yapýldýðý tahmin ediliyor.Ben bu haritanýn orijinal inin daha eski olduðuna inanýyorum. Avrupa’da birden bire ortaya çýkan mükemmel Afrika haritasýnýn Ýslam kültür dünyasýndan geldiðini burada ispata kalkýþmayacaðým . Konumuz açýsýndan Afrika ile Güney Amerika arasýndaki uzunluk ve bölge sahillerinin gerçeðe çok yakýn bulunmasý önemlidir. Bu ancak boylam derecelerini çok iyi bilen bir ortamdan beklenebilir. Þimdi Java dilinde yazýlmýþ bir haritaya geçeceðim. Portekizliler 1511 yýlýnda Malezya’yý ele geçirdiklerinde bir gemide bir atlas buldular. Bunun kalan 26 haritasýný Malezya dilinden Portekizce’ye çevirerek Krala gönderdiler. Gönderen Kral yardýmcýsý ve donanma komutaný Albuquerque yazdýðý mektupta bu atlasýn önemini ve ona hayran olduðunu uzun uzun dile getirmeye çalýþýyor. Bu Ýslam dünyasýnda haritacýlýðýn ulaþtýðý en yüksek safhalardan birini gösteren atlasýn kartografya tarihindeki yeri çok önemli bir konu. Burada sadece onun Brezilya sahillerine ait olan kýsmýný ele alacaðým. Bu harita Brezilya sahilinin Ekvator’un güneyinde 6’ncý derece ile 27’nci derece arasýnda kalan kýsmýný gösteriyor. Sahilin Kuzeydoðudan Güneybatýya doðru eðimi yaklaþýk 15 derece. Bu haritanýn boylam derecesindeki doðruluk o zaman karþýsýnda bir Afrika kýtasý veya bilinen bir ada gibi bir tutanak noktasý olmadýðý için ancak modern harita ile karþýlaþtýrmak suretiyle elde edilebiliyor. Böyle bir karþýlaþtýrma baþarý oranýnýn bir hayli yüksek olduðunu gösteriyor. Son olarak, Piri Reis’in haritasýna deðinmek istiyorum. (Resim 5) Bu çok tanýnan ve bilhassa Türkleri ilgilendiren bir harita. Onu baþlý baþýna bir konferans konusu yapmak isterdim. Burada konumuz için önemli olan sonuçla yetineceðim. Bunun, bilgisayar yardýmý ile modern bir harita ile karþýlaþtýrdýðýmýzda Güney Amerika sahillerinin hemen hemen çok iyi, kýsmen içerilere doðru nispeten iyi çizildiðini, Afrika ile aradaki boylam derecelerinin, Avrupa Kartoðrafyacýlýðýnda ancak 18. ve 19. yüzyýlda mümkün olan bir doðruluða ulaþtýklarýný görüyoruz. Bunun 15 ve 16. yüzyýlda Ýslam dünyasý Hint Okyanusu navigasyonunda ulaþýlan yüksek metotlardan baþka hiçbir kültür dünyasýnda saðlanmasý imkaný yoktu. Bu ilinti ile þunu hatýrlatmak isterimki Kolomb’un Amerika kýyýlarýna doðru bazý enlem ve boylam derecelerini ölçtüðü iddia edilir. Bu deðerler 22 derece ile 40 derece kadar hatalý, daha doðrusu ölçüden ziyade hayal ürünüdür. 1933 yýlýnda Piri Reis’in haritasýný çok ciddi bir araþtýrmaya tabi tutan Alman bilgini Paul Kahle bu haritanýn enlem ve boylam dereceleri bulunan bir orijinale dayanmýþ olmasý gerektiði sonucuna varmýþ, bu orijinalin Kolomb’a Floransa’dan 1474 yýlýnda Paolo Toscanelli tarafýndan gönderildiðine inanmýþtý. Ama orijinalin nasýl ve nerede ortaya çýktýðý sorusunu bir tarafa býrakmýþtý. Matematik coðrafya ve kartografya tarihçiliðinin o günkü durumu bu sorunun cevabýný imkansýz kýlýyordu. Þu noktayý da belirtmek gerekir ki Kahle sadece Orta Amerika kýsmýnýn Kolomb vasýtasýyla Piri Reis’e ulaþtýðýný, Güney Amerika kýsmýnýn Piri Reis tarafýndan Portekizlilerin haritalarýna dayanarak eklendiðine inanýyordu. Kahle’nin çalýþmasý sonucu, sonraki araþtýrmalarda Kolomb’un eklerini taþýyan haritanýn 1501 yýlýnda Kemal Reis tarafýndan zapt edilen Ýspanyol gemisinde ele geçirilen esirler arasýnda Kolomb’un 3 seferine katýlan birinden alýndýðý inancý yaygýndýr. Piri Reis sadece amcasý Kemal’in, Kolomb’un 3 seferine katýlan bir esiri olduðunu söylüyor ve ondan bazý þeyler anlatýyor ve o haritadaki bu kýyýlar ve adalar Kolomb’un haritasýndan alýnmýþtýr diyor. Benim anlayýþýma göre, Piri Reis’in eline Ýtalyanlara Ýslam kültür dünyasýndan ulaþan Arapça bir haritanýn Kolomb’un bazý ekler taþýyan enlem boylam çizgileri gösterilmiþ bir Ýtalyanca nüshasý her hangi bir þekilde ulaþmýþtýr. Muhtemelen bu haritanýn baþka nüshalarý da yaygýndý. Bu harita Ýspanyol tahtýnýn devamlý ýsrarý üzerine Kolomb’un 3. seferinden sonra kardeþine yaptýrýp saraya sunduðu basit haritadan çok farklýdýr.Tamamen yanlýþ çizilmiþ Küba haritasý, büyük bir ihtimalle Kolomb ve arkadaþlarýna aittir. Haritanýn güneyindeki kara parçasýnýn italyanlara ulaþan arapça orjinalde bulunmuþ olmasý tahmin olunabilir. Ýslam dünyasýný dolaþan bir misyoner Guillaurme Adam, gemici tacirlerin Afrika’nýn güneyinde 54 dereceye kadar indiklerini anlatýyor. Italyan coðrafyacý Livio Sanuto da 1588 yýlýnda yazdýðý kitabýnda, Araplarýn Mozambik’ten Ümit Burnu’nu aþarak Güney Kutbuna uzandýklarýný kaydediyor. Þimdi sunduklarýmý özetliyorum. Ýnsanlarýn sonradan Amerika diye adlandýrýlan kýtaya ulaþmalarý 3 aþamada oldu: 1. Ýnsanlar eski dünyadan baþlangýcý bilinmeyen bir çaðdan beri zaman zaman tesadüflerle okyanusun içindeki büyük kara parçasýna ulaþtýlar. Bu günümüzde kabul edilen bir gerçektir. 2. Müslümanlar en geç 10. yüzyýlýn ilk yarýsýndan itibaren Ýberik Yarýmadasý’ndan ve Batý Afrika sahillerinden sayýsýný bilemeyeceðimiz defalar okyanusun karþý sahiline batýya yelkenleyerek ulaþmaya çalýþtýlar. Onlar ayný sahillere Afrika’nýn güneyinden 9. yüzyýldan beri ulaþabiliyorlardý. Onlar okyanustan batýya doðru yaptýklarý teþebbüslerinde bizim için bilinmeyen bir tarihten itibaren ama en geç 15. yüzyýlýn baþýnda büyük kara parçasýna ulaþmýþ ve dönmüþ olmalarý ve bunu çok defa tekrar etmiþ olmalarý lazým. Onlar 9. yüzyýldan itibaren matematik coðrafya ve kartografyayý geçen 800 yýl boyunca geliþtiren bir kültür dünyasýnýn mensuplarý olarak batý Atlantik’in ve sahillerinin büyük bir kýsmýnýn haritalarýný yaptýlar. 16. yüzyýldan itibaren bilimlerin diðer dallarýnda olduðu gibi onlarýn bu alanlarda da lider konumlarýný kaybetmeleri ve yerlerini baþkalarýna býrakmalarý tarihi bir kader olmuþtur. 3. Nasýl Bartolomeo Diaz ve Vasco da Gama, Müslümanlarýn haritalarý ile Ümit Burnuna ve Hint Okyanusu’na yönelmiþ idilerse Kolomb ve Portekizli gemiciler, bu arada Macellan Amerika’ya ellerine geçen Ýslam dünyasýnýn haritalarýyla ulaþtýlar. Ne eski Portekizliler ne de Ýspanyollar bu gerçeði saklýyorlardý. Onlar Müslüman öncülerinden üstlendikleri iþi büyük bir çalýþkanlýk ve gayretle geliþtirdiler. Yeni bir kýtanýn varlýðýnýn insanlýðýn bilgisine sunulmasýný onlara borçluyuz. Frankfurt Üniversitesi Arap-Ýslam Bilimler Tarihi Enstitüsü'nden Profesör Doktor Fuat Sezgin tarafýndan yazýldý. -Alýntý-
__________________ Ömür Dediðin Üç Gündür, Dün Geldi Geçti, Yarýn Meçhuldür, O Halde Ömür Dediðin Bir Gündür, O Da Bugündür ... |
| |
| |
|
Bookmarks |
Etiketler |
coðrafi, gerçek, keþiflerin, yüzü |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|