Mavi Lobi » Genel Lobi » Köþe Yazýlarý » 'Taraf kadýnlarý'nýn sýnýrý yok mu?
kayit ol


Köþe Yazýlarý Köþe Yazarlarýndan Yazýlar. Sizin Güncel konular ile Ýlgili Yorumlarýnýz

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 02-10-2008, 18:50   #1 (permalink)
fetvacý seremet - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
Üyelik tarihi: 15-02-2008
Mesajlar: 418
Ettiði Teþekkür: 383
Aldýðý Teþekkür: 344
Rep Gücü: 2
Rep Puaný: 254
Rep Derecesi : fetvacý seremet is a jewel in the roughfetvacý seremet is a jewel in the roughfetvacý seremet is a jewel in the rough
Standart 'Taraf kadýnlarý'nýn sýnýrý yok mu?


'Taraf kadýnlarý'nýn sýnýrý yok mu?




Yasemin Çongar, Leyla Ýpekçi, Sezin Öney, Ayþe Hür, Neþe Düzel, Elif Çakýr, Amberin Zaman... Ahmet Altan’ýn “kývrýmlý düþlerinin metasý” olmak nasýl bir duygu, bir gün mutlaka bunu da yazmalýlar






Sezin Öney, ’Milliyetçiliðin Körlüðü’ baþlýklý yazýsýnda “sýnýrlarý olmayan bir hayat” tan yana tavýr koyduðunda siyasal bir karþý çýkýþý ve ’ulus-devlet sistemi’ne alerjisi olduðunu düþünmüþtüm. ’Sýnýrsýzlýðý’ bir felsefeye, yaþam biçimin dönüþtürdüðü aklýma gelmemiþti. Ama þimdi Ahmet Altan ile ayný sayfalarý paylaþan Öney ve diðer Taraf kadýnlarýnýn sýnýrlar konusundaki ’geniþliði’ kafamý karýþtýrýyor.
“Altan ile sayfa paylaþmak’ kadýnýn sýnýrlarý konusunda kriter mi?” diye sorabilirsiniz?
Evet, bence kriter!
Altan’ýn 1985 yýlýnda Kadýnca dergisine verdiði röportaj ile ortaya koyduðu kimlik; ulusalcý, devrimci, Ýslamcý, milliyetçi, darbeci, enternasyonalist, hümanist, feminist... Ne olursa olsun bütün kadýnlar için varoluþlarýnýn anlamýný yutup yok eden bir ’kara delik’ gibi. Bir mayýn tarlasý... Yasak bölge...
Allah’ýn alabildiðine ’naif’yarattýðýný düþündüðüm kadýnýn bütün diðer deðerlerden arýnmýþ olarak en ’yaban’hali için bile, ’her türlü sapýklýða özgürlük’ten yana ’sado-mazoþist’ Altan, boynunda “dikkat tehlike” yazýlý, çarpmaya hazýr, yüksek akýmlý bir elektrik direðini andýrýr...
Çünkü hiçbir kadýn; ’kaðýttan’ olduðu düþünülen çýplak kapak kýzlarý, dünyanýn en eski mesleðinin icracýlarý... Ahlaki deðerlerden en yoksun olduðu düþünülenlerin, en düþmüþ olanlarýn dahi bir deðerler sistemi vardýr. Mazeretlerinden, hatalarýndan, günahlarýndan arýndýklarýnda özlerinde hiçbiri, erkeðin ’hayallerinin kývrýmlý metasý’ndan ibaret olmak istemez!


- SAPIKLIÐA KADINCA TECRÝT-
Ahmet Altan’a karþý “Kadýnca tecriti” imin gerekçesini teferruatýyla yazmama gerek olmadýðýný, artýk hepinizim malumu olduðunu düþünüyorum.
Yine de yaþam gailesi, küresel kriz kâbusu ve bayram telaþesi içinde geçen hafta gazete okuma imkaný bulamayanlar da olabilir diye kýsa bir özet vermek gerekirse;
Biz geçenlerde, Ankara büromuzdan Selda Öztürk Kay’ýn haberi sayesinde Ahmet Altan’ýn kitaplarýna konu ettiði aykýrý-yasak iliþkileri nasýl bir bilinçaltý ile yazdýðýný hatýrladýk... “Taraf” olma iddiasýnýn, toplumun hatta insanlýðýn deðerlerinden ne kadar keskin çizgilerle ayrýldýðýna ikna olduk.
Altan röportajýnda þunlarý
söylüyordu:
- Sado-mazohist eðilimler bana çok aykýrý gelmiyor...
- Tabular kalkmalý. Bir erkek kardeþle kýz kardeþin, bir anne ile oðulun, bir baba ile kýzýn... Birbirini bu kadar çok seven insanlarýn seviþmeye ulaþmamalarýnda bir yanlýþlýk olabilir...
- Sekste sýnýra inanmýyorum.
- Eðer insan istiyorsa hayvanlarla da seks doðal...
- Adam eþcinselse bu onun seçimi. Demek ki bundan zevk alýyor. Bu hastalýk deðil, doðallýk.
- Kadýnda fahiþelik eðilimi olmasý gerektiðine inanýyorum...
- Yaþlý kadýnlardan hoþlanýrým...
- Günde 8 - 10 kiþiyi öldürmek isteyebilirim. Böyle bir vahþet var insanlarýn içinde. Benim de vahþete bir yakýnlýðým var. Cinayet çekici benim için.
- Silahý tercih ederdim. Zehir iþin dehþetine pek uygun düþmüyor.
Bu yaklaþýmlar Taraf’ýn kadýnlarýnýn, hadi diþi olduklarýný bir kenara býrakalým sadece temsil ettikleri misyonlar ýþýðýnda bile kabul edilemez gözüküyor.
Elif Çakýr ve Cihan Aktaþ gibi muhafazakarlar için “günah”.
Funda Özgür gibi romantikler için “sapýkça”.
Sezin Öney gibi hümanistler için “vahþi”.
Dr. Sivilay için “hastalýklý”.
Ayþe Hür gibi tarihçiler için fazlaca “yozlaþmanýn tekerrürü”.
...
Altan’ýn hayata bakýþý yani sýnýr tanýmazlýðý, eþcinselliði kabulü de içeren meþrebi Taraf’ta Yasemin Çongar kadar Murat Belge’yi, Amberin Zaman kadar Etyen Mahçupyan’ý da risk alaný haline getiriyor ya... Konumuz bu deðil.
Beni asýl ilgilendiren yukarýda saydýðým isimlerin ’kadýn’olarak ne hissettikleri.


- DAHA NE DEMESÝ GEREKÝYOR? -
Sevan Niþanyan’ýn ’dýþký kavanozu’nu kadýnlýk onuruna fýrlatýlmýþ kabul eden bu ilke abidelerinin kadýný bir ’seks shop ürünü’ne indirgeyen anlayýþý sessiz sedasýz kabulleri karþýsýnda þaþkýným. Þaþkýnlýktan öte dehþet içerisindeyim.
Bizim yazarken dahi ar ettiðimiz cümlelerle tariflenen sapkýn hayatýn parçasý olmak bir kadýn için sindirilebilir midir gerçekten?
Hangi ’özgür kýz’maskesi bu mide bulantýsýna ilaç olur?
’Ahmet Altan’ýn gündüz fantezileri’nin içinde çalýþan kadýn olmak neler hissettiriyor merak ediyorum. Bu merakýmý giderecek birkaç satýr yazarlar umuduyla, Taraf’ýn ’sýnýrlarý aþmýþ’kadýnlarýna bazý sorular sormak istiyorum: (Yasemin Çongar hariç! O’nun kadýna atfedilen kutsallýðý yoz bulabilecek Amerika görmüþlüðünü çekesim yok.)
Mesela insanlarýn vatanlarý uðruna ölmesini idrak etmekte zorlanan “Doðarken tesadüfen bir parçasý olduðumuz topraklarý neden bir ’baþkasýnýn’ topraðýndan daha fazla sevmeli, o vatan topraðý söz konusu olunca gerisi ” teferruat “ demeliyiz? O toprak için ölmeli, öldürmeli ve illa da ” kanla “ sulamalýyýz?” diye soran hümanist Sezin Öney ’cinayeti çekici bulan’Altan’la ayný sayfalarý paylaþmaktan memnun mu?
Taraf’ýn iki tesettürlü yazarý Elif Çakýr ve Cihan Aktaþ, baþlarýndaki örtüyle kendilerini sakýnabildiklerinden eminler mi?
Ahmet Altan’la karþý karþýya geldiklerinde, yasaklarý yýkmaktan yana olan bu þahsýn örtüleriyle gizlediklerinin peþine düþmediðinden emin olabiliyorlar mý? Kendilerini bütün örtüleri indirilmiþ, gizlerine erilmiþ, çýrýlçýplak hissetmiyorlar mý hiç?
Baþlarýný baðlayarak dýþavurduklarý inançlarýný bunca sapýklýk karþýsýnda nasýl içlerine hapsediyorlar? Müslümanlýk bu mudur? Sapýklýða hoþgörü, sapkýnlýkla ortak yaþam mýdýr sizin Ýslamýnýz?
Gazetenin “vicdan” lý ablasý Leyla Ýpekçi, yýllarca muhafazakar kesime hitap eden bir gazetede yazdýktan ve “Varlýklarýn yaratýlýþ hikmetini insanda aradýktan” sonra Altan’ýn yaradýlýþý tersyüz etmiþ hali için ne diyor?
Pakize Barýþta ve Ümit Ýzmen “yaþlý kadýnlardan hoþlanan” Altan’ýn etrafýnda dolanýrken, mesela Altan’ýn yazý masasýna doðru yürürken kendilerini ’sunak masasýna ilerleyen kurbanlýklar’ gibi görmüyorlar mý?
’Diyarbakýr’ýn baðrýndan çýkmýþ’ Suzan Samancý, töre cinayetlerinin göbeðinde, namus diye amcalara peþkeþ çekilen kýzlardan biri olma ihtimaline tanýþ biri olarak ’baba-kýz cinsel iliþkisi’nin sevginin doruðu sayýldýðý zihniyete neden savaþ açmýyor? Yoksa ’dað kanunlarý’diye bildik bir öykü mü Altan’ýn anlattýklarý. ’Maðaralarýn dili olsa’ mý diyor Samancý? “Soykýrým” kelimesinin etinden, sütünden en duygu sömürücü satýrlarla beslenen amberin Zaman için Araf’ta kalacak kadar göreceli, belirsiz bir mesele mi edepsiz olmak ya da olmamak?
Taraf’ýn Kürþat Baþar’ý, arka sayfa romantiði Funda Özgür için bu vahþilik, masasýnýn üzerine duygu olarak mý, salya olarak mý yaðýyor? Herkesin içinde potansiyel bir eþcinsel olduðunu yazarak, hayranlarýný yýkan Funda, Altan’ýn ilk müridi mi yoksa? Yoksa Taraf bir gazete olmaktan çýkýp, sapkýn bir tarikatlaþmaya doðru mu gidiyor? Ve kadýnlarý kendilerini þeyhlerine adayan, tam teslim cariyeler mi?


- ALTAN’IN YÜZÜNE BAKABÝLÝYORLAR MI?-
Ayþe Hür, kendinden bu derece vazgeçen bir cariyeden haberdar mý tarihte?
Hepsi bir yana, adlarýndan bile önce sahip olduklarý kimlikle; kadýnlýklarýyla sahiden ne hissediyor Taraf yazarlarý?
Her kadýnda fahiþelik eðilimi olmasý gerektiðini söyleyen Altan’ýn yüzüne baktýklarýnda ne hissediyorlar? Yüzüne bakabiliyorlar mý ya da?
Bir hayvanla cinsel iliþkiye girmeyi doðal karþýlayan bir adama baktýkça mideleri bulanmýyor mu?
Ensesti savunan, annesine, kardeþine göz dikebilme potansiyeli olan birinin karþýsýnda kendilerini güvende hissediyorlar mý? Onunla ayný havayý soluduklarýnda ne teneffüs ediyorlar? Oksijen mi gerçekten? Aklýndan geçenleri bile bile, onun karþýsýnda yürürken kendilerini teþhirci gibi hissetmiyorlar mý?
Kendilerini davetkâr bulabileceðinden çekinip, ellerini kollarýný koyacak yer bulamadýklarý olmuyor mu?
Mesela herhangi birinin içinden Altan’a öfkeyle sormak geçmedi mi, ’sen kime fahiþe diyorsun’ diyerek?
Bu kadýnlar anne deðil mi?
Oðullarýnýn bir gün kapýlarýna dayanýp ahlaksýz bir teklif yapmasýna yol veren Altan’la ayný ortamý paylaþmaya nasýl tahammül ediyorlar?
Tiksinmeden konuþabiliyorlar mý? Ne konuþuyorlar?
Bu kadýnlar eþ deðil mi? Sevgili deðil mi? Altan’ýn baþý açýk kadýnlarý ’anonim’ sayan Mevlüt Özcan’dan eksiði mi var, fazlasý mý?
Daha ne olmasý gerekiyor?
Bir kadýnýn utanmasý, bir kadýnýn sýkýlmasý, bir kadýnýn kendini tehdit altýnda hissetmesi, bir kadýnýn taciz edildiðini düþünmesi, bir kadýnýn onuruna tecavüz edildiðine inanmasý, hakarete uðradýðýný fark etmesi, bir kadýnýn ardýna bakmadan çekip gitmesi, kalemini kýrýp masasýndan kalkmasý, köþesini insan olmanýn erdemleri hatýrlanýncaya kadar kapatmasý için daha ne demesi gerekiyor Altan’ýn?
Her fýrsatta ’etik’ten dem vuran Taraf kadýnlarýnýn ’ahlak’ tanýmý ne?
Taraf kadýnlarýnýn sýnýrlarý ne?
Veya þöyle sorayým:
Taraf kadýnlarýnýn kýrmýzý çizgisi
var mý?
Mahremleri var mý?
Hani ’18’inde deli taylara benzemez miydi kýzlarýmýz? Geçit vermez yüce dað gibi heybetli, þahin bakýþlarýnda mertlik, yufka deðil miydi yürekleri? Toprak kadar vefalý, güneþ gibi sadýk, kardelen çiçekleri kadar sabýrlý, iffetli ve edepli deðil miydi kadýnlarýmýz?’
Ýþte bu türden bir duyarlýlýklarý...
Geçit vermedikleri yüce daðlarýný ’yol geçen haný’ yaptýrmaya ikna mý edildiler?
“Olmaz” larý yok mu?
Deðerleri, ölçüleri?
Neþe Düzel bu Pazartesi sayfasýný Yayýn Yönetmeni ve yazar arkadaþlarýna ayýrsa, bu sorularý benim adýma sorsa biz de kimin meþrebi ne kadar geniþ öðrensek ne güzel olur deðil mi?
Taraf’ýn kadýnlarý zoru baþarýyor!
Bu takdire þayan mý?
Hiç deðil!
Gazetelerinin “Toplumsal Onarým Mühendisi Dr. Sivilay Abla” nýn konumlarýna iliþkin bir teþhisi var mý bilmiyorum... Ama haberi üzerine gelen bir okur yorumu Ahmet Altan ve Taraf’ýn kadýnlarý gerçeðini tek cümlede özetliyor:
“Ýnsan bozulmadan bozamaz...”







02/10/2008
</STRONG>
fetvacý seremet isimli Üye þimdilik offline konumundadýr   Alýntý ile Cevapla
Sponsor Reklamlar
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
kadýnlarýnýn, sýnýrý, taraf, yok


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajýnýzý Deðiþtirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık

Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar son Mesaj
BU UNUTULUR MU ? (Ama malesef unuttuk...) ruzgar-gunes Genel Yazý 1 17-06-2008 15:34
çocuðun mu var derdin var :) sadece Komik Resim 4 01-02-2008 10:33
Pinokyo abi, sen sünnet oldun mu? eqemen Komik Yazý 0 14-01-2008 23:01
kýz arkadaþýn yok mu? eqemen Komik Yazý 0 14-01-2008 22:39


Þu Anki Saat: 23:39
vBulletin® Version 3.8.1 Gold Copyright ©2000 - 2009, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.2.0
Ad Management by RedTyger
Design by Htworks Licenced To Mavi Lobi




1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104