Bizim gazetenin giriþ katýnda iki adet elektronik turnike var.. Bizlere birer giriþ kartý vermiþler.. O kartý turnikenin elektronik gözüne tuttuðunuz zaman çark dönüyor, siz de içeri giriyorsunuz.. Dýþarý çýkarken de öyle.. Kartý tutacaksýn, çarkýn kilidi açýlacak.. Kartýnýz yoksa gerilip üzerinden atlamak zorundasýnýz.. Gazetenin gençleri bu kartlarý taþýmanýn ve kullanmanýn yolunu bulmuþ.. Genellikle kot pantolon giyiyorlar ya! Arka cebinde duruyor kartlarý.. Geçmek icap ettiðinde zahmet edip kartý çýkarmýyorlar.. Hafiften popolarýný yan dönüp, cebi elektronik göze dayýyorlar.. Þak,açýlýyor.. Bugün gazeteye geldiðimde müracaatta bir haným gördüm.. Belli ki birinin ziyaretçisi.. Ben de giriþte Tevfik Yener'e rastlamýþým.. Ayak üstü sohbet ediyoruz.. ** Gözüm ziyaretçi hanýma takýldý.. Kadýncaðýz baktý ki kýçýný makinaya dayayan yolu açýp geçiyor.. Müracaattaki çocuklara danýþmadan doðruca turnikeye gitti..Hafiften dönüp poposunu alete dayadý.. Ýlk denemesi fayda etmedi.. Turnike geçit vermiyor.. Kadýn da azimli çýktý.. Turnikeye bir kez daha arkasýný dönüp,poposunu bu kez daha kuvvetli bastýrdý.. Sonra dönüp yokladý.. Yine açýlmamýþ.. Poposunun bir budundan beklediði randýmaný alamayýnca öbür buduna kuvvet verip, bir de orasýyla bastýrdý.. Iýýhh! Aletin oralý duðu yok.. Müracaattakilere de sinema çýkmýþ.. Kadýný uyaracaklarýna, poposuyla verdiði mücadeleyi seyrediyorlar.. Kadýncaðýz son olarak bir kez daha gerisini döndü.. Bu kez dayama yerine týklatma yöntemini seçip, kalçasýyla birkaç kez elektronik gözün üzerine vurdu.. Sanki tavernada piste çýkmýþ da þey tokuþturuyor.. Sonunda çocuklardan biri yetiþti.. Turnikeyi ellerindeki yedek kartla açýp,kadýncaðýzý boþuna uðraþmaktan kurtardýlar.. Selahattin Duman
-----------------------------------------------------------------
Bir gün arkadasla öyle sersem sersem yürüyoruz. Bir anda yanimizdan son sürat bir minibüs geçti. Biz 'Freni patladi' filan demeye kalmadan,minibüs kafadan elektrik diregine bindirdi. Hemen kostuk, yardim edelim diye. Minibüse ulastigimizda manzara suydu. Yolcularin kiminin kasi açilmis, kiminin dudagi patlamis... Dagilmis vaziyetteler yani. Ama bir tuhaflik var. Çünkü o hallerine ragmen, gözlerinden yaslar gelecek sekilde gülüyorlar. Biz ne yapacagimizi sasirdik. 'Ne oldu?' diye sorduk. Bir iki tanesi, güçlükle 'So-för, so-för...' diyebiliyor ama yine gülmeye basliyorlar. Bu sarsici manzaranin aslini ögrenebilmek için 2-3 dakika geçmesi gerekti. Meger soför, tükürürken minibüsten düsmüs. Hani, bizim soförlere özgü, giderken kapiyi açip disari tükürme hareketi vardir ya. Baba, dengeyi tutturamamis, tükürükle beraber, gümbürt asagi düsmüs. Minibüs de kontrolden çikip direge bindirmis...''