MYO Mezunlarýnýn Haklarý Neler?

**yesilx** · 04-02-2008, 12:14

MYO Mezunlarýnýn Haklarý Neler?
Ülkemizde 515 kadar Meslek Yüksek Okulu var ve bu okullardan mezun 2 milyon insanýmýz...
Peki MYO mezunlarýnýn haklarý neler?
02 Þubat 2008 / 11:17

Türkiye'de üniversite eðitimi almýþ çoðu meslek gruplarýnýn kadrolarý, unvanlarý, yetkileri ve statüleri aþaðý yukarý belirlidir. Halbuki diplomalarýnda üniversite mezunu yazmasýna raðmen, meslek yüksek okulu mezunlarý gerek iþ hayatýnda gerekse askerlik görevleri sýrasýnda lise, meslek lisesi ve ticaret lisesi mezunlarý ile ayný statüye sahip görünüyorlar.

Ülkemizde hâlihazýra 515 kadar Meslek Yüksek Okulu bulunuyor ve þimdiye kadar bu okullarda eðitim alarak mezun olmuþ 2 milyona yakýn insanýmýz bulunuyor. Askerlik görevi sýrasýnda lise mezunu ile beraber ayný süre olan 15 ay görevi yanýnda lise mezunu çavuþ olurken Meslek Yüksekokulu mezunu er olarak görevini ifa ediyor. MYO mezunlarý statü bakýmýndan gerek iþ hayatýnda, gerekse askerlik görevi sýrasýnda lise mezunu statüsünde sayýlýyor ve yanýnda bu meslek gruplarýnýn emrinde çalýþmaktadýrlar. Bu uygulamalarýn MYO mezunlarýnda nasýl bir psikoloji doðuracaðýný artýk siz düþünün.

Meslek Yüksek Okullarýn iþ hayatýnda ve askerlik görevi sýrasýnda hiçbir avantaj saðlamamasý düþündürücüdür. Bu hali ile meslek yüksek okullarýnýn cazibe merkezi haline gelmesi nasýl mümkün olabilir?
Nihayet Meslek Yüksek Okulu mezunlarýnýn hak ve kazanýmlarýna iyileþtirecek, bu okullarý ilgi odaðý haline getirebilecek önemli bir kanun teklifi meclis gündemine gelmiþ bulunuyor.

Taslaðýna göre: "Tekniker, yüksek tekniker unvanýný alanlar, meslek yüksek okullarýnýn iktisadi bölümlerinden meslek elemaný olarak mezun olanlar ve denk eðitimi görmüþ olanlar; diðer meslek gruplarýnýn yetki ve sorumluluklarýna sahip bulunacaklar. Kamu ve özel iþyerinde ustabaþý, amir, formen, sorumlu þef statüsünde çalýþabilmek için, üniversite ve meslek yüksek okulu diplomasýný ibra etmek zorunlu olacak. Ýþverenlere, çalýþtýrdýklarý meslek yüksek okulu mezunlarýnýn yüzde 50'sini geçmemek üzere, sigorta prim muafiyeti tanýnacak."
Taslakta ara kalifiye insan gücü yetiþtiren bu okullarda okuyan öðrencilerin sigortalý hale gelmesi, Meslek Yüksek Okullarýna ÖSS'den farklý olarak ayrý bir sýnav (Mesleki Eðitim Sýnavý) ile öðrenci kabulü öngörülüyor.

Askerlik sürelerinin kýsaltýlmasý ile ilgili þu hükümler yer alýyor: "Ýki yýllýk Meslek Yüksekokulu mezunu olanlar için er veya erbaþ olarak 9 aydýr. Bu sürenin barýþta önce 1/6 ay bilahare 2/6 aya indirilmesine Türk Silahlý Kuvvetleri'nin de ihtiyacý dikkate alýnarak Bakanlar Kurulunca karar verilir"
Meslek Yüksek Okulu mezunlarýnýn askerlik sürelerinin kýsaltýlacak olmasý bile tek baþýna bu okullara önemli bir itibar ve cazibe getireceði kanaatindeyim. Temennimiz engele takýlmadan teklifin yasalaþmasý, hayata geçirilmesidir.

Amaçsýz Lise Eðitimi

Eðitim sistemindeki misyonsuzluða en bariz örneðini lise eðitiminde görüyoruz. Gerçi resmi belgelerde lise eðitiminin amacý kulaða hoþ gelen yaldýzlý ifadelerle anlatýlmaktadýr. Ama uygulamaya baktýðýmýzda ülkemizde lise eðitiminin tek bir gayesini görmekteyiz. O da öðrencileri ÖSS'ye hazýrlamak. Öyle deðil mi? Belirlenen konularda en kýsa zamanda en fazla soruyu en kestirme yollardan çözme becerisini kazandýrmak. Gerçekten de öðrencilerimiz testlere girip geçme konusunda hayli beceri kazanýyorlar. Tüm lise eðitimi boyunca sadece bu konu üzerinde "uzmanlaþýyorlar" Ýþin ilginç yaný ise kimse de çýkýp iyi de bu becerinin kime ne faydasý var diye sormuyor. Eðer okullarýmýzýn varlýk sebebi öðrencileri hayata hazýrlamaksa öðrencilerin en önemli yýllarýný eðitim adýna gerçek hayatta iþe yaramayan üstelik zihnini kalýplaþtýran, onlarý adeta düþünemez hale getiren (þartlandýran) iþlerle neden heba ediyoruz? Herhangi bir iþverenin bir lise mezununa "test becerisinden" dolayý iþ verdiðini ya da bir lise mezununun bu beceriye dayanarak bir iþ yeri açtýðýný duydunuz mu?

Evet sorun burada düðümleniyor esasen. Ýlk ve lise öðretiminde öðrencilere gerçek hayatta kendilerini "yararlý" kýlacak hangi beceriler veriyoruz? Evet lise mezunlarýnýn çoðunluðu üniversiteye girebiliyor olsaydý, bunu yine anlayýþla karþýlamak mümkün olabilirdi. Ama her yýl üniversite sýnavlarýnda 5 öðrenciden 4 ü, yani ezici çoðunluk en deðerli yýllarýný ve kendini güvenini kaybetmiþ olarak üniversite önüne geliyor ve orada ise üniversite kazanamayan büyük çoðunluk hüsrana uðratýlmaktadýr. Pazarlanabilir bir becerisi olmadan hayat mücadelesini terk ediliyor.
Lise "engeli" yüzünden yeterince dershaneye gidemeyenler için ilk yýlý "dershane yýlý"dýr. Üniversiteye giden yolun sahte rapor alýp liselerden kaçmakta olduðuna bakýlýrsa liseler üniversiteye giriþte destek deðil köstek olan kuruluþlar. Düzme raporlarla öðrencinin liseden hazýrlýk dershanelerine kaçmasý göstermiyor ki ortaöðretimde müfredatý Milli Eðitim deðil ÖSYM belirliyor. Liselerde eðitimin fiilen bittiði hala görülmüyor olmalý ki 3 yýl olan liseler 4 yýla çýkarýldý. Sanki liselerde eðitim varmýþ gibi mezunlarýn gerçek hayata atýlmasý bir yýl ertelendi. Yapýlmasý gereken tersine bir uygulamayla 4 yýllýk liseleri 3 yýla indirmek ve yüzde 80 i üniversite kapýlarýndan geri çevrilecek olan öðrencilerin çok geç kalmadan toplum içinde onu ayakta tutacak mesleki becerileri kazanmasýný saðlamaktý. Devlet böylece tasarruf ettiði paralarla mesleki kurslar açar ve dershaneleri ayný zamanda mesleki beceriler de kursu veren kurumlar haline dönüþmesinin yollarýný araþtýrabilirdi. Özellikle kýsa vadede Meslek Yüksek Okullarýnýn çeþitlendirilmesi, yaygýnlaþmasý ve eðitiminin piyasa ile iç içe getirilmesi en makul çözüm olarak görülüyordu. Belki de þimdiye kadar YÖK'ün uzlaþmaz tavrý ve toplumdan ve bilimsel gerçeklerden kopuk hali Meslek Yüksek Okullarýnýn iyileþtirilmesi teþebbüslerini engelledi. Meslek Yüksek Okulu mezunlarýnýn þartlarýnýn iyileþtiren kanun teklifini bir baþlangýç olmasýný diliyor. Þimdi atýlmasý lazým gelen adýmlara geçiyoruz.

Reformun Esaslarý

Mesleki eðitimin ayaða kaldýrýlmasý için gereken itibara kavuþmasý için aslýnda yapýlmasý gerekenler çok da karmaþýk þeyler deðil. Ýlk yapýlmasý gerekenler ,"meslek sözlüðünün" hazýrlanmasý ve mesleklerin sertifikalanmasý, mezunlarýn statü ve haklarýnýn kanunlarda açýk ve belirli hale getirilmesi, mesleklerin gerçek ihtiyaçlara göre çeþitlenmesidir. Meslek ne kadar basit görünürse görünsün diplomasý ve eðitimi olmayanlara ilgili mesleklerde iþ yapma yetkisi verilmemelidir. Bu çerçevede ikinci olarak mesleklerin yasal ve piyasa ile ilgili uyumunun saðlanmasý, son olarak ta okul, atölye ve öðretmenlerin hazýrlanmasýdýr.

Kendi aklýnýn sahibi, konuyu ciddiye alan ülkeler mesleki eðitimde bunlarý yapýyorlar. Örneðin dâhil olmaya çalýþtýðýmýz AB ülkeleri gibi örneðin Almanya'da eðitimden sorumlu bakanlýk o sene için her mesleðe ait gerçek ihtiyacý iþ ve iþçi bulma kurumu ile ortaklaþa çalýþarak güncelleniyor. Bizde 50 -60 kadar meslek çeþididir varken Almanya'da 500 kadar mesleðe kod verilmiþ; ABD meslek çeþidi çok daha yüksek sayýda: 2000 kadar kodlanmýþ meslek türü var. Üstelik bu mesleklerin piyasa ve iþ dünyasý ile intibaký saðlanmýþ ve ayrýca yasal zemin oluþturulmuþtur okullarýn, uygulama alanlarý ve öðretmenleri hazýrlanmýþtýr.

Bu ülkelerde okullarýn öðrenci kontenjanlarý piyasanýn gerçek ihtiyacýna göre belirleniyor. AB ülkelerinde zorunlu eðitim döneminde öðrenci çalýþtýrmak yasak. Bir çocuk- öðrenci sanayide staj amacý ya da sýnýrlý saatler dýþýnda çalýþtýrýlmamaktadýr. Meslek ne kadar basit görünürse görünsün elinde meslek diplomasý olmayan kiþiler bir iþe girme ya da iþyeri açma gibi teþebbüslerde bulunamýyor.

AB sürecinde bulunduðumuz halde o ülkelerdeki eðitim standartlarýnýn hala gündemde olmamasý düþündürücü. Dünya Bankasý Türkiye Direktörü Andrew Vorkink sýk sýk uyarýyor: "Ya þimdi eðitim reformunu yaparsýnýz ya da AB'nin ucuz iþgücü olursunuz." Ýrlanda AB sürecinde önce eðitime yatýrým dedi. Aldýðý destekleri 3 yýl boyunca eðitime yatýrým yaptý. Ve karþýlýðýný da fazlasý ile aldý.

Dünya Bankasý Türkiye Raporu

Dünya Bankasý ve OECD'nin ülkemizin eðitim durumu ile sunduklarý raporlar gerçekten dikkat çekici. Ýþte Dünya Bankasý 2005 Türkiye raporunda yer alan çarpýcý çözüm önerileri:!

• Tüm orta öðretim öðrencilerine yüksek öðrenime ve vasýflý istihdama hazýrlanmalarý için fýrsat saðlayýn.

• Meslek okullarýndaki öðrencilere, hem genel orta öðretim diplomasý getirecek, hem de kendilerini vasýflý istihdama hazýrlayacak temel becerileri öðrenme imkaný tanýyýn.

• Meslek liseleri için iþ piyasasý ile ilgili hedefler koyun.

• Gençlere, üniversite de dâhil olmak üzere, eðitim süreçlerinin herhangi bir noktasýnda çalýþtýklarý konularý seçme esnekliði tanýyýn.

• Orta öðretimi, tüm öðrenciler için yeni beceriler geliþtirecek þekilde yapýlandýrýn. Uzmanlaþmaya daha yüksek sýnýflarda geçmeye baþlayýn ve son aþamada da üniversitede uzmanlaþmaya geçin.

• Devlet, yaþam boyu öðrenmeyi öncelik haline getirsin.

• Eðitim sisteminin yapýsý ile ilgili uluslararasý normlar yok.

• Türkiye'nin ''Ulusal Eðitim Sektörü Stratejisi''ne ihtiyacý var.

• Türkiye kendi geleceðini, politika ve tartýþmalarýn üstünde tutmalý, kapsamlý bir eðitim reformu stratejisi oluþturmalýdýr.

• Türkiye'nin geleceði, çalýþanlarýnýn eðitimsel niteliklerine baðlýdýr. Kalite anahtardýr.

• Okul sistemi, çok az öðrenciyi iyi eðitiyor. Öðrencilerin çoðunu baþarýsýz kýlýyor.

• Okullarýn kaynak, yetki ve özerkliði yok. Ayrýca okullar, sonuçlardan sorumlu tutulmuyor.

• Okul kalitesi için gösterge ve standartlar belirlenmelidir.

• Her okul için kalite hedefleri belirlenmeli ve okullar bu hedefe ulaþmalarý için teþvik edilmelidir. Okul performans sonuçlarý kamuoyuna bildirilmelidir.

Öldüren Katsayý

Düþünün!. Bir eðitim sistemi, toplumdaki yetenek ve çeþitliliði keþfederek onu yerinde deðerlendirecek bir esnek ortam meydana getiremiyorsa, orada insanlarýn baþarýsýndan ve mutluluðundan nasýl söz edebiliriz?

Hali hazýrda mesleki eðitime en büyük darbe "katsayý uygulamasý" ile vurulmaktadýr. Meslek liselerinde kültür ve fen dersleri müfredatta liselerdeki kadar deðil. Daha az. Katsayý uygulamasýna bunu gerekçe yapanlar þunu söyleyemiyorlar: Meslek lisesi mezunlarý lise fark derslerini vererek eþit þartlarda ÖSS sýnavlarýna girmeye hak kazanýrlar. Bunu söyleyebilselerdi katsayý uygulamasý söylemlerinde inandýrýcýlýk ve haklýlýk payý olabilirdi. Kaldý ki lise eðitiminin kalmadýðý; ÖSS'nin lise eðitiminin yerini aldýðýný þu þartlarda buna bile gerek kalmadý. Liselerde eðitimin yerini hazýrlýk dershaneleri denilen "ÖSS Liselerinin" aldýðý görülmüyor mu? Katsayý uygulamasý meslek liseliler için büyük bir zulüm olan mesleki eðitime, dolayýsýyla ülke geleceðine darbe vuran "katsayý" problemine hükümetin hala çözüm bulamamasý bir aczi yettir. Temennimiz bu yasa teklifinin ardýndan, bir yasal düzenleme ile katsayý uygulamasýna son verilmesidir.

Piyasaya Duyarlý Eðitim

Mesleki eðitimde en iyi öðretim yolu usta çýrak iliþkisine dayanýr ve yaparak yaþayarak öðrenmedir. Hâlbuki hâlihazýrda meslek okulu ve yüksek okullarýnda çoðu dersler uygulamadan yoksun; laboratuar ve atölye imkânlarýndan, staj ve çaðýn gerektirdiði eðitim þartlardan uzak ortamlarda sürdürülmektedir. Bu yüzden öðrenci okulundan diploma alsa da mesleðini öðrenememektedir. Malum artýk günümüzde diploma iþ yapmamaktadýr.
Hâlihazýrda kendini güvensiz ve yetersiz iþsiz diplomalýlarý üretip duran bir fabrika gibi çalýþan okullarýmýzý nasýl üretken hale getirebiliriz? Þimdi sorulmasý gereken budur? Peki, Mesleki Eðitimi nasýl yapýlandýralým ve hangi esaslarý getirelim ki meslek okullarý ilgi odaðý haline gelsin?

Bir kere eðitimi sýnýfýn suni duvarlarý arasýnda sýkýþmýþ olmaktan çýkarmamýz lazým. Öðrenci haftanýn yarýsýný ilgili meslek atölye ve uygulama alanlarýnda sürdürürse, kendiliðinden yaþayarak öðrenme ortamý oluþacak, piyasalara duyarlý, geliþmelere açýk bir eðitim ortamý doðacaktýr. Çalýþma karþýlýðý olarak öðrenciye maaþ verilmelidir. Dahasý öðrenciyi sanayi ve meslek odalarý gibi kuruluþlara ortak edelim. Sanayi ve uygulama sahalarýndaki ustalar, iþverenler gelsin meslek okullarýnda ders versinler. Müfredatý onlar belirlesinler.
Her þeyden önce öðrenci kontenjanlarý için planlama yapalým. Ülkenin bölgenin sanayinin gerçek ihtiyaçlarýna göre belirleyelim kontenjanlarý. Ýhtiyaç duyulan yeni bölümleri açalým. Ýhtiyaç olmayanlarý kapatalým. Öðrencilere deðiþik burs destek imkânlarý getirelim. O zaman göreceðiz bu okullara olaðanüstü cazibe ve akým baþlayacaktýr.

Yasa yapmanýn problemin çözümünün sadece bir parçasý olduðu, kendisi olmadýðý unutulmamalýdýr. Resmin bütünü görülmeli, aðaca deðil ormana odaklanmalýdýr. Þimdiye kadar mesleki eðitim problemi çözülememiþse, bunun önemli bir nedeni konunun hala toplumdan ve piyasalardan kopuk YÖK ve MEB'in tekelinde kalmýþ olmasý ile ilgilidir. Ýþverenler, sanayi ve ticaret odalarý, meslek ve sivil toplum kuruluþlarý, bilim adamlarý ile birlikte problemin çözümü için ele ele vermelidir.

Önce Yanlýþ Kanaatler Islah Edilmeli

Üniversite önünde yýðýlmanýn önlenmesi, mesleki eðitime yönlendirme için her kesimde ve her eðitim kurumunda hedef olarak üniversitenin gösterilmesi yanlýþ telakkisinin kaldýrýlmasý gerekiyor bir kere. Lise çaðýndaki hemen her öðrencide bir meslek edinme yerine üniversiteye girme arzusu var. Çaba gerektiren iþler yapmayý, hizmet etmeyi bir aþaðýlanma olarak kabul eden deðer yargýlarýmýz var maalesef. Bir beceri sahibi olarak ayaklarý üzerinde durmayý deðil, diploma sahibi olarak iþsiz kalmayý tercih edebiliyoruz.
Kendine güvenen ve üreten, problem çözmeyi bilen müteþebbis insan yetiþtirmekten uzaðýnda kalan bir eðitim yapýmýz var. Bu yapý, üretim duygusunu ve kendine güveni geliþtirmediðinden gençlerin dünyasýna hazýra konma ve memur zihniyeti hâkim oluyor.

Tabi önemli olan tüketimci toplum kavramýndan üretici toplum kavramýna geçebilmek, yani eðitimi "robot" yetiþtiren; verileni yineleyen ama kendisi bir þey üretemeyen yapýsýndan kurtarabilmek… Hiç þüpheniz olmasýn o zaman meslek okullarý daha da revaçta olacak. Üretken bir toplum anlayýþýna geçersek o zaman þimdiki devlet kapýsýnda iþ bulma anlayýþý da sona erecektir ve mesleki eðitim önemli bir cazibeye kavuþacaktý

Prof. Dr. Osman Çakmak
Gaziosmanpaþa Üniversitesi

**Cold Fusion** · 04-02-2008, 22:01

Ýnþallah Güzel Bir Uygulama Olur

Bakalým Belki Bu sebebple Kaliteside Artar

**aysaa** · 04-02-2008, 23:33

Umarým bi deðiþikliðe giderler.artýk talep azaldý ve kat sayý ciddi bi sorun ya.aldýðým puanla baþka bi bölüme giderdim ama meslek liseli olmanýn zararlarý iþte þimdi ne yapýyoz iþimizi bile yapmýyoz

04-02-2008, 12:14	#1 (permalink)
yesilx Profilden Deðiþtirebilirsiniz Üyelik tarihi: 13-01-2008 Mesajlar: 3.095 LobiPuan: 1.988 Ettiði Teþekkür: 324 Aldýðý Teþekkür: 564 Rep Gücü: 14 Rep Puaný: 10774 Rep Derecesi : Online Süresi: 1 Gün 4 Hours 13 Dakika 42 Saniye	MYO Mezunlarýnýn Haklarý Neler? MYO Mezunlarýnýn Haklarý Neler? Ülkemizde 515 kadar Meslek Yüksek Okulu var ve bu okullardan mezun 2 milyon insanýmýz... Peki MYO mezunlarýnýn haklarý neler? 02 Þubat 2008 / 11:17 Türkiye'de üniversite eðitimi almýþ çoðu meslek gruplarýnýn kadrolarý, unvanlarý, yetkileri ve statüleri aþaðý yukarý belirlidir. Halbuki diplomalarýnda üniversite mezunu yazmasýna raðmen, meslek yüksek okulu mezunlarý gerek iþ hayatýnda gerekse askerlik görevleri sýrasýnda lise, meslek lisesi ve ticaret lisesi mezunlarý ile ayný statüye sahip görünüyorlar. Ülkemizde hâlihazýra 515 kadar Meslek Yüksek Okulu bulunuyor ve þimdiye kadar bu okullarda eðitim alarak mezun olmuþ 2 milyona yakýn insanýmýz bulunuyor. Askerlik görevi sýrasýnda lise mezunu ile beraber ayný süre olan 15 ay görevi yanýnda lise mezunu çavuþ olurken Meslek Yüksekokulu mezunu er olarak görevini ifa ediyor. MYO mezunlarý statü bakýmýndan gerek iþ hayatýnda, gerekse askerlik görevi sýrasýnda lise mezunu statüsünde sayýlýyor ve yanýnda bu meslek gruplarýnýn emrinde çalýþmaktadýrlar. Bu uygulamalarýn MYO mezunlarýnda nasýl bir psikoloji doðuracaðýný artýk siz düþünün. Meslek Yüksek Okullarýn iþ hayatýnda ve askerlik görevi sýrasýnda hiçbir avantaj saðlamamasý düþündürücüdür. Bu hali ile meslek yüksek okullarýnýn cazibe merkezi haline gelmesi nasýl mümkün olabilir? Nihayet Meslek Yüksek Okulu mezunlarýnýn hak ve kazanýmlarýna iyileþtirecek, bu okullarý ilgi odaðý haline getirebilecek önemli bir kanun teklifi meclis gündemine gelmiþ bulunuyor. Taslaðýna göre: "Tekniker, yüksek tekniker unvanýný alanlar, meslek yüksek okullarýnýn iktisadi bölümlerinden meslek elemaný olarak mezun olanlar ve denk eðitimi görmüþ olanlar; diðer meslek gruplarýnýn yetki ve sorumluluklarýna sahip bulunacaklar. Kamu ve özel iþyerinde ustabaþý, amir, formen, sorumlu þef statüsünde çalýþabilmek için, üniversite ve meslek yüksek okulu diplomasýný ibra etmek zorunlu olacak. Ýþverenlere, çalýþtýrdýklarý meslek yüksek okulu mezunlarýnýn yüzde 50'sini geçmemek üzere, sigorta prim muafiyeti tanýnacak." Taslakta ara kalifiye insan gücü yetiþtiren bu okullarda okuyan öðrencilerin sigortalý hale gelmesi, Meslek Yüksek Okullarýna ÖSS'den farklý olarak ayrý bir sýnav (Mesleki Eðitim Sýnavý) ile öðrenci kabulü öngörülüyor. Askerlik sürelerinin kýsaltýlmasý ile ilgili þu hükümler yer alýyor: "Ýki yýllýk Meslek Yüksekokulu mezunu olanlar için er veya erbaþ olarak 9 aydýr. Bu sürenin barýþta önce 1/6 ay bilahare 2/6 aya indirilmesine Türk Silahlý Kuvvetleri'nin de ihtiyacý dikkate alýnarak Bakanlar Kurulunca karar verilir" Meslek Yüksek Okulu mezunlarýnýn askerlik sürelerinin kýsaltýlacak olmasý bile tek baþýna bu okullara önemli bir itibar ve cazibe getireceði kanaatindeyim. Temennimiz engele takýlmadan teklifin yasalaþmasý, hayata geçirilmesidir. Amaçsýz Lise Eðitimi Eðitim sistemindeki misyonsuzluða en bariz örneðini lise eðitiminde görüyoruz. Gerçi resmi belgelerde lise eðitiminin amacý kulaða hoþ gelen yaldýzlý ifadelerle anlatýlmaktadýr. Ama uygulamaya baktýðýmýzda ülkemizde lise eðitiminin tek bir gayesini görmekteyiz. O da öðrencileri ÖSS'ye hazýrlamak. Öyle deðil mi? Belirlenen konularda en kýsa zamanda en fazla soruyu en kestirme yollardan çözme becerisini kazandýrmak. Gerçekten de öðrencilerimiz testlere girip geçme konusunda hayli beceri kazanýyorlar. Tüm lise eðitimi boyunca sadece bu konu üzerinde "uzmanlaþýyorlar" Ýþin ilginç yaný ise kimse de çýkýp iyi de bu becerinin kime ne faydasý var diye sormuyor. Eðer okullarýmýzýn varlýk sebebi öðrencileri hayata hazýrlamaksa öðrencilerin en önemli yýllarýný eðitim adýna gerçek hayatta iþe yaramayan üstelik zihnini kalýplaþtýran, onlarý adeta düþünemez hale getiren (þartlandýran) iþlerle neden heba ediyoruz? Herhangi bir iþverenin bir lise mezununa "test becerisinden" dolayý iþ verdiðini ya da bir lise mezununun bu beceriye dayanarak bir iþ yeri açtýðýný duydunuz mu? Evet sorun burada düðümleniyor esasen. Ýlk ve lise öðretiminde öðrencilere gerçek hayatta kendilerini "yararlý" kýlacak hangi beceriler veriyoruz? Evet lise mezunlarýnýn çoðunluðu üniversiteye girebiliyor olsaydý, bunu yine anlayýþla karþýlamak mümkün olabilirdi. Ama her yýl üniversite sýnavlarýnda 5 öðrenciden 4 ü, yani ezici çoðunluk en deðerli yýllarýný ve kendini güvenini kaybetmiþ olarak üniversite önüne geliyor ve orada ise üniversite kazanamayan büyük çoðunluk hüsrana uðratýlmaktadýr. Pazarlanabilir bir becerisi olmadan hayat mücadelesini terk ediliyor. Lise "engeli" yüzünden yeterince dershaneye gidemeyenler için ilk yýlý "dershane yýlý"dýr. Üniversiteye giden yolun sahte rapor alýp liselerden kaçmakta olduðuna bakýlýrsa liseler üniversiteye giriþte destek deðil köstek olan kuruluþlar. Düzme raporlarla öðrencinin liseden hazýrlýk dershanelerine kaçmasý göstermiyor ki ortaöðretimde müfredatý Milli Eðitim deðil ÖSYM belirliyor. Liselerde eðitimin fiilen bittiði hala görülmüyor olmalý ki 3 yýl olan liseler 4 yýla çýkarýldý. Sanki liselerde eðitim varmýþ gibi mezunlarýn gerçek hayata atýlmasý bir yýl ertelendi. Yapýlmasý gereken tersine bir uygulamayla 4 yýllýk liseleri 3 yýla indirmek ve yüzde 80 i üniversite kapýlarýndan geri çevrilecek olan öðrencilerin çok geç kalmadan toplum içinde onu ayakta tutacak mesleki becerileri kazanmasýný saðlamaktý. Devlet böylece tasarruf ettiði paralarla mesleki kurslar açar ve dershaneleri ayný zamanda mesleki beceriler de kursu veren kurumlar haline dönüþmesinin yollarýný araþtýrabilirdi. Özellikle kýsa vadede Meslek Yüksek Okullarýnýn çeþitlendirilmesi, yaygýnlaþmasý ve eðitiminin piyasa ile iç içe getirilmesi en makul çözüm olarak görülüyordu. Belki de þimdiye kadar YÖK'ün uzlaþmaz tavrý ve toplumdan ve bilimsel gerçeklerden kopuk hali Meslek Yüksek Okullarýnýn iyileþtirilmesi teþebbüslerini engelledi. Meslek Yüksek Okulu mezunlarýnýn þartlarýnýn iyileþtiren kanun teklifini bir baþlangýç olmasýný diliyor. Þimdi atýlmasý lazým gelen adýmlara geçiyoruz. Reformun Esaslarý Mesleki eðitimin ayaða kaldýrýlmasý için gereken itibara kavuþmasý için aslýnda yapýlmasý gerekenler çok da karmaþýk þeyler deðil. Ýlk yapýlmasý gerekenler ,"meslek sözlüðünün" hazýrlanmasý ve mesleklerin sertifikalanmasý, mezunlarýn statü ve haklarýnýn kanunlarda açýk ve belirli hale getirilmesi, mesleklerin gerçek ihtiyaçlara göre çeþitlenmesidir. Meslek ne kadar basit görünürse görünsün diplomasý ve eðitimi olmayanlara ilgili mesleklerde iþ yapma yetkisi verilmemelidir. Bu çerçevede ikinci olarak mesleklerin yasal ve piyasa ile ilgili uyumunun saðlanmasý, son olarak ta okul, atölye ve öðretmenlerin hazýrlanmasýdýr. Kendi aklýnýn sahibi, konuyu ciddiye alan ülkeler mesleki eðitimde bunlarý yapýyorlar. Örneðin dâhil olmaya çalýþtýðýmýz AB ülkeleri gibi örneðin Almanya'da eðitimden sorumlu bakanlýk o sene için her mesleðe ait gerçek ihtiyacý iþ ve iþçi bulma kurumu ile ortaklaþa çalýþarak güncelleniyor. Bizde 50 -60 kadar meslek çeþididir varken Almanya'da 500 kadar mesleðe kod verilmiþ; ABD meslek çeþidi çok daha yüksek sayýda: 2000 kadar kodlanmýþ meslek türü var. Üstelik bu mesleklerin piyasa ve iþ dünyasý ile intibaký saðlanmýþ ve ayrýca yasal zemin oluþturulmuþtur okullarýn, uygulama alanlarý ve öðretmenleri hazýrlanmýþtýr. Bu ülkelerde okullarýn öðrenci kontenjanlarý piyasanýn gerçek ihtiyacýna göre belirleniyor. AB ülkelerinde zorunlu eðitim döneminde öðrenci çalýþtýrmak yasak. Bir çocuk- öðrenci sanayide staj amacý ya da sýnýrlý saatler dýþýnda çalýþtýrýlmamaktadýr. Meslek ne kadar basit görünürse görünsün elinde meslek diplomasý olmayan kiþiler bir iþe girme ya da iþyeri açma gibi teþebbüslerde bulunamýyor. AB sürecinde bulunduðumuz halde o ülkelerdeki eðitim standartlarýnýn hala gündemde olmamasý düþündürücü. Dünya Bankasý Türkiye Direktörü Andrew Vorkink sýk sýk uyarýyor: "Ya þimdi eðitim reformunu yaparsýnýz ya da AB'nin ucuz iþgücü olursunuz." Ýrlanda AB sürecinde önce eðitime yatýrým dedi. Aldýðý destekleri 3 yýl boyunca eðitime yatýrým yaptý. Ve karþýlýðýný da fazlasý ile aldý. Dünya Bankasý Türkiye Raporu Dünya Bankasý ve OECD'nin ülkemizin eðitim durumu ile sunduklarý raporlar gerçekten dikkat çekici. Ýþte Dünya Bankasý 2005 Türkiye raporunda yer alan çarpýcý çözüm önerileri:! • Tüm orta öðretim öðrencilerine yüksek öðrenime ve vasýflý istihdama hazýrlanmalarý için fýrsat saðlayýn. • Meslek okullarýndaki öðrencilere, hem genel orta öðretim diplomasý getirecek, hem de kendilerini vasýflý istihdama hazýrlayacak temel becerileri öðrenme imkaný tanýyýn. • Meslek liseleri için iþ piyasasý ile ilgili hedefler koyun. • Gençlere, üniversite de dâhil olmak üzere, eðitim süreçlerinin herhangi bir noktasýnda çalýþtýklarý konularý seçme esnekliði tanýyýn. • Orta öðretimi, tüm öðrenciler için yeni beceriler geliþtirecek þekilde yapýlandýrýn. Uzmanlaþmaya daha yüksek sýnýflarda geçmeye baþlayýn ve son aþamada da üniversitede uzmanlaþmaya geçin. • Devlet, yaþam boyu öðrenmeyi öncelik haline getirsin. • Eðitim sisteminin yapýsý ile ilgili uluslararasý normlar yok. • Türkiye'nin ''Ulusal Eðitim Sektörü Stratejisi''ne ihtiyacý var. • Türkiye kendi geleceðini, politika ve tartýþmalarýn üstünde tutmalý, kapsamlý bir eðitim reformu stratejisi oluþturmalýdýr. • Türkiye'nin geleceði, çalýþanlarýnýn eðitimsel niteliklerine baðlýdýr. Kalite anahtardýr. • Okul sistemi, çok az öðrenciyi iyi eðitiyor. Öðrencilerin çoðunu baþarýsýz kýlýyor. • Okullarýn kaynak, yetki ve özerkliði yok. Ayrýca okullar, sonuçlardan sorumlu tutulmuyor. • Okul kalitesi için gösterge ve standartlar belirlenmelidir. • Her okul için kalite hedefleri belirlenmeli ve okullar bu hedefe ulaþmalarý için teþvik edilmelidir. Okul performans sonuçlarý kamuoyuna bildirilmelidir. Öldüren Katsayý Düþünün!. Bir eðitim sistemi, toplumdaki yetenek ve çeþitliliði keþfederek onu yerinde deðerlendirecek bir esnek ortam meydana getiremiyorsa, orada insanlarýn baþarýsýndan ve mutluluðundan nasýl söz edebiliriz? Hali hazýrda mesleki eðitime en büyük darbe "katsayý uygulamasý" ile vurulmaktadýr. Meslek liselerinde kültür ve fen dersleri müfredatta liselerdeki kadar deðil. Daha az. Katsayý uygulamasýna bunu gerekçe yapanlar þunu söyleyemiyorlar: Meslek lisesi mezunlarý lise fark derslerini vererek eþit þartlarda ÖSS sýnavlarýna girmeye hak kazanýrlar. Bunu söyleyebilselerdi katsayý uygulamasý söylemlerinde inandýrýcýlýk ve haklýlýk payý olabilirdi. Kaldý ki lise eðitiminin kalmadýðý; ÖSS'nin lise eðitiminin yerini aldýðýný þu þartlarda buna bile gerek kalmadý. Liselerde eðitimin yerini hazýrlýk dershaneleri denilen "ÖSS Liselerinin" aldýðý görülmüyor mu? Katsayý uygulamasý meslek liseliler için büyük bir zulüm olan mesleki eðitime, dolayýsýyla ülke geleceðine darbe vuran "katsayý" problemine hükümetin hala çözüm bulamamasý bir aczi yettir. Temennimiz bu yasa teklifinin ardýndan, bir yasal düzenleme ile katsayý uygulamasýna son verilmesidir. Piyasaya Duyarlý Eðitim Mesleki eðitimde en iyi öðretim yolu usta çýrak iliþkisine dayanýr ve yaparak yaþayarak öðrenmedir. Hâlbuki hâlihazýrda meslek okulu ve yüksek okullarýnda çoðu dersler uygulamadan yoksun; laboratuar ve atölye imkânlarýndan, staj ve çaðýn gerektirdiði eðitim þartlardan uzak ortamlarda sürdürülmektedir. Bu yüzden öðrenci okulundan diploma alsa da mesleðini öðrenememektedir. Malum artýk günümüzde diploma iþ yapmamaktadýr. Hâlihazýrda kendini güvensiz ve yetersiz iþsiz diplomalýlarý üretip duran bir fabrika gibi çalýþan okullarýmýzý nasýl üretken hale getirebiliriz? Þimdi sorulmasý gereken budur? Peki, Mesleki Eðitimi nasýl yapýlandýralým ve hangi esaslarý getirelim ki meslek okullarý ilgi odaðý haline gelsin? Bir kere eðitimi sýnýfýn suni duvarlarý arasýnda sýkýþmýþ olmaktan çýkarmamýz lazým. Öðrenci haftanýn yarýsýný ilgili meslek atölye ve uygulama alanlarýnda sürdürürse, kendiliðinden yaþayarak öðrenme ortamý oluþacak, piyasalara duyarlý, geliþmelere açýk bir eðitim ortamý doðacaktýr. Çalýþma karþýlýðý olarak öðrenciye maaþ verilmelidir. Dahasý öðrenciyi sanayi ve meslek odalarý gibi kuruluþlara ortak edelim. Sanayi ve uygulama sahalarýndaki ustalar, iþverenler gelsin meslek okullarýnda ders versinler. Müfredatý onlar belirlesinler. Her þeyden önce öðrenci kontenjanlarý için planlama yapalým. Ülkenin bölgenin sanayinin gerçek ihtiyaçlarýna göre belirleyelim kontenjanlarý. Ýhtiyaç duyulan yeni bölümleri açalým. Ýhtiyaç olmayanlarý kapatalým. Öðrencilere deðiþik burs destek imkânlarý getirelim. O zaman göreceðiz bu okullara olaðanüstü cazibe ve akým baþlayacaktýr. Yasa yapmanýn problemin çözümünün sadece bir parçasý olduðu, kendisi olmadýðý unutulmamalýdýr. Resmin bütünü görülmeli, aðaca deðil ormana odaklanmalýdýr. Þimdiye kadar mesleki eðitim problemi çözülememiþse, bunun önemli bir nedeni konunun hala toplumdan ve piyasalardan kopuk YÖK ve MEB'in tekelinde kalmýþ olmasý ile ilgilidir. Ýþverenler, sanayi ve ticaret odalarý, meslek ve sivil toplum kuruluþlarý, bilim adamlarý ile birlikte problemin çözümü için ele ele vermelidir. Önce Yanlýþ Kanaatler Islah Edilmeli Üniversite önünde yýðýlmanýn önlenmesi, mesleki eðitime yönlendirme için her kesimde ve her eðitim kurumunda hedef olarak üniversitenin gösterilmesi yanlýþ telakkisinin kaldýrýlmasý gerekiyor bir kere. Lise çaðýndaki hemen her öðrencide bir meslek edinme yerine üniversiteye girme arzusu var. Çaba gerektiren iþler yapmayý, hizmet etmeyi bir aþaðýlanma olarak kabul eden deðer yargýlarýmýz var maalesef. Bir beceri sahibi olarak ayaklarý üzerinde durmayý deðil, diploma sahibi olarak iþsiz kalmayý tercih edebiliyoruz. Kendine güvenen ve üreten, problem çözmeyi bilen müteþebbis insan yetiþtirmekten uzaðýnda kalan bir eðitim yapýmýz var. Bu yapý, üretim duygusunu ve kendine güveni geliþtirmediðinden gençlerin dünyasýna hazýra konma ve memur zihniyeti hâkim oluyor. Tabi önemli olan tüketimci toplum kavramýndan üretici toplum kavramýna geçebilmek, yani eðitimi "robot" yetiþtiren; verileni yineleyen ama kendisi bir þey üretemeyen yapýsýndan kurtarabilmek… Hiç þüpheniz olmasýn o zaman meslek okullarý daha da revaçta olacak. Üretken bir toplum anlayýþýna geçersek o zaman þimdiki devlet kapýsýnda iþ bulma anlayýþý da sona erecektir ve mesleki eðitim önemli bir cazibeye kavuþacaktý Prof. Dr. Osman Çakmak Gaziosmanpaþa Üniversitesi __________________ Ömür Dediðin Üç Gündür, Dün Geldi Geçti, Yarýn Meçhuldür, O Halde Ömür Dediðin Bir Gündür, O Da Bugündür ...

04-02-2008, 22:01	#2 (permalink)
Cold Fusion Aþk-ý Memnu Üyelik tarihi: 07-01-2008 Yaş: 25 Mesajlar: 1.851 Ettiði Teþekkür: 612 Aldýðý Teþekkür: 832 Rep Gücü: 10 Rep Puaný: 523 Rep Derecesi : Online Süresi: 2 Gün 12 Hours 43 Dakika 34 Saniye	Ýnþallah Güzel Bir Uygulama Olur Bakalým Belki Bu sebebple Kaliteside Artar __________________ - Forum Kulanýmý Hakkýnda Bilgiler Etiket Sistemi Rep Sistemi Foruma Resim Eklemek Teþekkür Etme Özelliði - Lobi Puan Sitemi Hakkýnda Bilgiler LobiPuan Nedir? Nasýl Çalýþýr? Ne iþe Yarar? LobiPuan - Hediyeler / Hediye Talebi !

04-02-2008, 23:33	#3 (permalink)
aysaa hayat beklemez... Üyelik tarihi: 13-01-2008 Yaş: 26 Mesajlar: 1.174 LobiPuan: 2.657 Ettiði Teþekkür: 279 Aldýðý Teþekkür: 159 Rep Gücü: 12 Rep Puaný: 10585 Rep Derecesi : Online Süresi: 6 Hours 59 Dakika 10 Saniye	Umarým bi deðiþikliðe giderler.artýk talep azaldý ve kat sayý ciddi bi sorun ya.aldýðým puanla baþka bi bölüme giderdim ama meslek liseli olmanýn zararlarý iþte þimdi ne yapýyoz iþimizi bile yapmýyoz __________________ Ne kadar söz varsa düne ait ; þimdi yeni þeyler söylemek lazým...

Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster Sayfayı E-Mail olarak gönder
Stil
Normal Hybrid-Şeklinde gösterime geç Ağaç şeklinde gösterime geç

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)

Sponsor Reklamlar

Sponsor Reklamlar

Sponsor Reklamlar