Peygamber soyunun sürmesinde Türk milletinin rolü!

Peygamberimizin Türkler hakkýnda pek çok hadisi var.
Þahsen biz Prof. Dr. Zekeriya Kitapcý’nýn, “Hz. Peygamber’in Hadislerinde Türkler” isimli deðerli çalýþmasýnýn her vatan evladýnýn evinde bulunmasýný çok arzularýz.
Konumuza dönelim.
Evet, Hz. Sümeyye bir Türk’tür ve Mekke döneminde, Ýslâm’ýn ilk günlerinde Müslüman olmuþ, Ebu Cehil zaliminin bütün iþkencelerine raðmen dininden vazgeçmemiþ, sonunda onun hançeri ile þehit edilmiþtir. Yani Allah (c.c.) bütün insanlýk için seçtiði din olan Ýslâm adýna ilk þehidin bir Türk, üstelik bir Türk kadýný olmasýný murat etmiþtir. Birileri, “E, bunda ne var!” diyebilir. Bunda ne olup olmadýðýný bunu böyle murat eden, dinin, din gününün ve âlemlerin Rabbi Allah bilir.
Yine Allah’ýmýz Hz. Muhammed’e Kur’an’ýnda “Habibim” demektedir. Kur’an’ýnda “Allah ve meleklerinin Hz. Muhammed’e selam ettiklerini” beyan buyurmaktadýr. Allah’ýn, âlemleri yüzü suyu hürmetine yarattýðý Hz. Muhammed aleyhisselam ise Ehlibeytini ümmetine emanet etmiþtir. Allah resulü neslini biz Müslümanlara emanet etmiþ olmasýna raðmen iþte bu “Emanet” Kerbela’da yok olmakla yüz yüze gelmiþtir ve Türk iþte bu tarihi kýrýlma noktasýnda da Allah tarafýndan bir defa daha devreye sokulmuþtur.
Hz. Sümeyye Ýslam’ýn ilk günlerinde Müslüman olmasýna raðmen Türklerin Ýslâm’a kitleler halinde girmeleri yüzyýllarca sonradýr ve Kerbela hadisesi yaþandýðýnda Türkler henüz Müslüman deðildir. Peygamber torunu Hz. Hüseyin (r.a) Yezid tarafýndan biata zorlandý Hz. Hüseyin de hilafetin saltanat haline getirilmesine karþý çýktýðý için bu biatý kabul etmedi, edemezdi.
Taraflar Kerbelâ’da karþý karþýya geldiler. Hz. Hüseyin’in yanýnda aile efradýyla birlikte yetmiþ kiþi bulunuyorken, Yezid’in gönderdiði komutanlarýn emrinde ise binlerce asker mevcuttu.
Olayýn devamýný Rahmetli Halûk Nurbaki’nin “Ýmanla Gelen Ýlim” isimli eserindeki “7 Goncalý Çiçek” yazýsýndan aktaralým:
“14 asýr evvel Kerbelâ’da dünya tarihinin en büyük trajedisi sergileniyordu. Ortalýðý can korkusu ve dünya çýkarlarýnýn tehdit ettiði bir muharrem ayýnýn 9. günü, ufukta yedi atlý göründü. Yaðýz atlarýnýn sýrtýndaki bu yedi Türk kahramaný, canlarýný hiçe saymýþlar ve (...) Hz. Hüseyin Efendimiz’e gelmiþlerdi. Allah aþký ile yanan bu kahramanlar, peygamber torunlarýna karþý yapýlan tuzaklarý sezmiþler ve Hz. Hüseyin Efendimiz’i Türkistan’a götürmeyi istemiþlerdi.”
“Hz. Hüseyin Efendimiz: ‘Kumandanýnýza teþekkür ederim. Ancak yardýmýnýz bana deðil, hasta oðlum Abidin’e olacaktýr. Ben þehid olduðumda onu alýp götürün’ buyurdu (Nurbâki, Anadolu Mucizesi)”
Hz. Hüseyin ellerini semaya kaldýrarak:
“- Yarabbi, bu milletin 7 atlýsýna karþýlýk 7 Müslüman Türk devleti ver!”
Diye niyaz etmekten kendini alamadý.


Evet, Allah (c.c.), “Habibim” dediði Hz. Muhammed neslinin devamý için de Türk’ü görevlendirmiþtir.
“E bunda ne var?” diyenlere de, “Sen onu, bunu böyle takdir eden Allah’a sor, belki kalbine ilham eder” deriz.
Nurbâki, “Bu kahramanlar Kerbelâdaki faciadan sonra Hz. Zeynel Abidin’i (R.A.) kaçýrarak Ehl-i Beyt’in yok olmasýna mâni oldular” der ve Hz. Hüseyin Efendimizin, “Bu milletin 7 atlýsýna karþýlýk 7 Müslüman Türk devleti ver” duasýnýn, Osmanlý’nýn yýkýlmasýndan sonra kurulan Türkiye Cumhuriyeti ve SSCB’nin daðýlmasýyla vücut bulan 6 Türk devleti, Kazakistan, Tacikistan, Kýrgýzistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Azerbaycan olarak Allah indinde kabul gördüðünü dile getirir.
Biz o günden bin 200 küsur yýl beriye geliyor, 1925’te Türkiye Cumhuriyetine karþý ayaklanan Þeyh Sait’in idam sehpasýna giderken söylediklerini onun amca oðlu Cemal Kutay’ýn Türkiye Ýstiklal ve Hürriyet Mücadeleleri Tarihi isimli eserinin 19. cildinden aktarýyoruz:
“- Anlaþýldý ki Türkiye, kýyamete kadar Ýslâm’ý koruyacak. Fena yaptýk, bundan sonra iyi olur inþallah..”
Haçlý, Türk’e niye “Tanrýnýn kýrbacý” diyor sanýyorsunuz!